Yazdan önceki son ara tatile bu hafta girdik. Havalar gündüz bahar gibi, gece ise hala soğuk geçiyor. Arada bir yağmurlar yağıyor. Tatile çıkılası bir hava olmadığı için evde zaman geçiyor. 2 hafta önce Hilmiye Covid oldu. Evin üst katını ona ayırdık. Çocuklar ve ben zaten daha önce olmuştuk. İlk başta biraz grip gibi geçirdik ama hemen toplarladık. Duru özellikle burun akıntısı ve boğaz ağrısı çekti. Sinus temizleyici ile yıkama yapıp durumu kurtardık. Hilmiye biraz ateş, özellikle öksürük ile geçirdi, boğaz ağrısı çok fazlaydı. Evde test kiti vardı pozitif çıkınca hastanede de yaptıdı, o da pozitif çıktı. Genel olarak karanti alma şekillerimiz değiştiği için hiç bir kısıtlama neredeyse yapmadık. Çocuklar okula gitmeye devam etti, ben aşılı olduğum için karantinaya alınmadım. 2 öncesinde ne kadar çok korkuyorduk bu hastalıktan halbuki.
Dersler
Çocukların bu yıl dersleri çok iyi geçti. Selin özellikle tembelliği üzerinden attı, derslere daha çok odaklandı. Sınavları çoğu 90 üzerinde geldi. Deneme sınavlarında okulda 3ncü oldu. Yaptığı hatalar ise çok basit hatalardı. Veli toplantısına gittiğimizde öğretmenlerinden övgüler almak çok hoşumuza gitti.
Durunun da çok başarılı geçti. Ama bunlarda özel öğretmenlerin de katkısı var. Her ikisine de sürekli özel öğretmenler de geldi ve iyileştirmek için çok çabaladılar. Selin ödev sorumluluğunu sahip olduğu için ona hiçbirşey söylemiyoruz. Duruya arada bir hatırlatmak gerekiyor. Özellikle Roblox oynadığı zamanlar zamanın farkına varmıyor. O zamanda annesi ile evde kıyamet kavga başlıyor. Sürekli tablete bakmaktan uzak görme problemi başlayacak diye korkuyoruz. O yüzden tablete epeyce kısıtlama getirmek zorunda kalıyoruz. Dışarı yürüyüşe çıkarıyorum arada bir. Yeni öğrendiğim bir bilgi var. Uzaklara gözlerimiz bakmazsa bir süre sonra organımız uzak görme işlevini kaybediyor. O yüzden dışarı çıktığımızda mümkün olan en uzak yerlerdeki cisimleri görmeye çalışmamız göz sağlığı için iyiymiş. Bunu anlattım, sonra her çıkışımızda uzaklara bakarak yürüyüş yapıyoruz.
Kitap
Selinin eskiden beri gelen kitap okuma problemi vardı. Okulda çocuklar bir kitap serisine başlamış. Beyza Alkoç kitaplarını bütün kızlar (erkekler okumuyor) okumuş. Aralarında da hikayeyi anlatınca bizden bu kitapları istedi. Yazarın bütün kitaplarını aldık. Selin bazılarını 2 kez , 3 kez okudu. Tek sorun bunları kolleksiyon yapmak istemesi ve daha fazla para vererek ciltli olanları alması. Biliyorum ki yaşı biraz ilerleyince bu kitapları bir daha okumayacak. O yüzden cilt için verilen paraya bir başka kitap da alınabilirdi. Bazılarını 2nci el olarak yarı fiyatına internetten aldım. Hatta bazıları yazar tarafından imzalanmıştı. Odasındaki dolap tıkabasa kitap doldu. Öylesine seviyor ki yukarıdaki kitaplığa bile koymuyor. Odasından hiç çıkmayıp sürekli okuma yapıyor. Her dışarı çıkışta da mutlaka bir kaç kitap alıyor. Artık eskisi kadar tictok gibi uygulamalara da girip telefonda vakit geçirmiyor. Müzik dinliyor daha çok. Bu sebepten ona airpod kulaklık aldım. Telefonunu da değiştirip iphone verdik ve üzerinden kısıtlamaları da kaldırdık. Kitap sevgisini hiç kazanamayacak derken kitap delisi olması da ilginç bir durum oldu. Ayrıca farkettiğim birşey var çok hızlı okuma yapabiliyor. Kitapları sanki fotografik okuma yapar gibi bitiriyor. Üstüne de bize konusunu anlatıyor. Yani hızlı okuyor ve anlıyor. Sınavlarında da uzun paragraf sorularını bu yüzden rahat çözebiliyor.
Erken Ergenlik
Selinin ergenliği çok ağır geçmiyor şimdilik. Yüzü sivilce dolmadı allahtan. Sadece kardeşi bir soru sorduğunda hemen tersleyerek cevap veriyor. İstemediği birşey olduğu zaman tepkileri çok hızlı ve sert oluyor. Hilmiye bugün çocukları hastaneye götürdü ve detaylı checkup a soktu. Benim işim olduğu için gidemedim. Kan tahlillerine bakıldı. Her ikisinde de D vitamini çok düşük çıktı. Ama asıl sorun ve bugün canımı sıkan şey Duru da çıktı. Küçüğümde erken ergenlik belirtileri vardı. Daha 9 yaşında olmasına rağmen bedensel değişimler göstermesi normal gelmedi. Kan tahlilleri de bunu doğruları, hormonal düzeyi en üst seviyede çıktı. 1 yıl yaşına göre daha ilerden gidiyormuş. Endokrin uzmanına hafta sonu göstereceğiz. Çoğu ebeveyn çocukları erken adet gördüğü zaman gidiyormuş. Biz biraz daha erken gelmişiz. Peki bu durum umursanmaz ise ne olur? Çocuklar erken ergenliğe girdiği zaman bir takım gelişimleri durmaya başlar. Örneğin boy uzaması durur ve kısa kalır. Erken adet görmeye başlar ve erken tüylenme gibi belirtiler yaşar. Bu da çocuğu bir takım bunalımlara sokar ve depresyon belirtileri görülür. Nasıl tedavi edildiği konusunda bir fikrimiz yok. Yıllık yapılan bir iğneden söz edildi ama göreceğiz.
Buna sebep beslenme olduğunu düşünüyoruz. Biz Selin büyürken çok fazla kısıtlama getirmiştik. Selin bir çok zararlı yiyeceklerle çok geç tanıştı. Ama Duru için böyle olmadı. Biraz da biz duyarsız kaldık belkide. Nutella, cips, abur cubur gibi şeylerle erken tanıştı. Toplumda da erken ergenlik dönemine giren çocuk sayısında artış varmış. Ben en çok şeker hastalığından korkuyorum. 1 tane şeker içeren yiyecek vermiş isek 2nci başka bir ürün vermemeye çalışıyoruz. IceTea içmişse, çikolata vermiyoruz örneğin. Doktor özellikle tavuk eti tüketmesinin önüne geçmemizi istedi. Tavuk etinde aşırı derecede hormon bulunuyormuş. Artık doğal, organik ürün bulmak o kadar zor ki. Meyveden, sebzeye, etten içeceklere kadar ne varsa zararlı kimyasallarla dolu.
Ekonomik Kriz ve Savaş
Rusya Ukrayna arasındaki savaş halen devam ediyor. Savaş yüzünden dünyadaki herşeyin fiyatı artıyor. Enflasyon dediğimiz hayat pahalılığı dünyayı sardı. Ekonomiler, özellikle de bizimki çöküş halinde. Üstelik yakında gıda krizi de başlayacak. Ülkeler birbirine artık gıda satmıyor, herkes kendini düşünüyor. Bizim ülkemizde tarımı bitirdikleri ve betona harcadıkları için daha çok etilendi. Çocuklara da bu yaşanılan durumu anlatmaya çalışıyorum ama çok anladıkları söylenmez. Geleceğe yatırım yapıp biraz birikim yapmalı, değerli madenlere özellikle yatırım yapılmalı. Hilmiye de bu durumu hala anlamış değil. O da bugünkü psikolojisi düşündüğü için bol bol harcama yapıyor. Ürün fiyatlarına pek bakma alışkanlığı da yok maalesef. Beraber çıktığımız alışverişlerde benimle olmaktan hiç mutlu değil. Çünkü herşeyin fiyatına baktığım için çok eglenceli gelmiyorum onun için. Anne böylesine harcarken çocuklar pahalı ucuz kavramını nasıl bilecekler ki. Ben işin varacağı yerin en kötüsünü düşünerek hareket ederim, gerçekleşmez ise işte o zaman birikimi yemeye çalışırım. Çocuklarımızı zor bir gelecek bekliyor.