6 Şubat 2023 sabaha karşı 4:30 telefonum çaldı. Arayan Babamdı. korku ile telefonu açtım, bu saatte araması hayırlı değildi, acaba anneme birşey mi oldu dedim.Babam Kahramanmaraşda deprem olduğunu söyledi. Evden dışarı çıkmışlar ama hava çok yağmurlu ve soğuk olduğu için eve geri girmişler. Mersin merkezdeki evimiz biraz eski olduğu için korkmuşlar. TV yi açtık henüz birşey yoktu. Deprem bölgesinde telefonlar kesildiği için ulaşılamıyordu. Uyuduk, uyandık ki felaketin boyutlarını anladık. Ardı ardına 2 büyük deprem yaşanmıştı. Hatay, iskenderun, Maraş, Adıyaman gibi çok geniş bir bölge etkilenmişti. insanlar devlete karşı çok tepkiliydi. Kurtarma çalışmaları 3 gün sonra gelince çok sayıda insan donarak yaşamını kaybetti. Ardından siyasiler devreye girdi, ülkece siyasetten nefret ettik. makam araçları ile yollar kapandı, ambulanslar gidemedi. Kızılay gibi bir kurumun çadırları para karşılığı sattığını öğrendik. Twitter gibi yardım istekleri gelen platformları kapattılar. Akla ziyan o kadar çok hatalar yapıldı ki. Sonunda ölümler 40 bin i geçti. 1 haftanın sonunda herkes normale dönmeye başladı, işine gücüne baktı. Ekranlarda gülen yüzler ile yardım paraları toplandı, akıbeti belli olmayacak paralardı.Ve artık ümitler kesildiği için enkaz kaldırma başladı. üzerinde ay geçti hala devam eden çalışmalar.
Üzüldük, ağladık. hem de gözyaşlarımız kuruyana kadar. Kurtarılan çocukları izledik. yaşanan aile dramlarını gördük. Sosyal medya fenomenleri kahraman oldu belleklerimizde. Resmi kurumlar ise sınıfta kaldılar. üstelik seçim zamanı da çok yaklaştı. Seçim kazanma ümidi olmadığı için belki de umursamadılar, bilinmez. Yardım malzemeleri çalan insanları gördük, koca koca tırlar dolusu malzeme. evlere giren çalan hırsızlar. Emniyet müdürünü gördük, evine stok yapmış. insanlığımızdan utandık onlar adına, onlar utanmadı. Dayak yemelerini izledik sonra, hiç acıma duygusu hissetmeden. Hilmiye bir süre işyerine gitti. Gönüllü yardım ekibine katıldı, günlerce koli koli eşya gönderdiler. Çocuklara çok izletmedik görüntüleri.
SELİN
Selin zaten ağır duygusal zamanlardan geçiyor. Sürekli sınavlar yüzünden aşırı gergin. Psikolog yararını görmediği için de gitmek istemiyor. Geçenlerde okuldan çağırdılar. Selin her sınavda mutlaka ilk 5 sırada oluyormuş. öğretmenler çok mutlu. Mutlu olsam da bunun bedeli biraz kızım için ağır oluyor. Bu yüzden aşırı sevinemedim. Bizler onun mutlu olmasını istiyoruz. Okulun, öğretmenlerin, Selin’in ne hissettiği umurunda değil aslında. Onlar başarı karşısında okul reklamına odaklılar. 2 yıl sonra kimse umursamayacak olacakları. Ağır bir yara kalacak belki de duygusal hallerinde. Sağlıklı zihin için bu şekilde çalışma normal gelmiyor. Ders çalışmasında, sürekli soru çözümünde problem yok ama yanına bir kaç sosyal etkinlik de koymalı. Spor koyabilir mesela. Arkadaş buluşmaları yapabilirler. Tüm günü soru bankalarına ipotek etmek doğru gelmiyor. Nitekin dün deneme sınavı vardı. akşamdan hastayım demeye başladı. Günün sabahında ise başım dönüyor demeye başladı. Sınava girmedi, hastane kontrolüne gittiler. Burunda nefes alma sıkıntısı dışında birşey yoktu. Stres, panik, endişe sebebiyle olduğunu hepimiz biliyoruz. Sınav geçince belirtiler de gitti. Benim korkum bu yaşadıklarını sınav günü de yaşar mı. belki çok başarılı olacağı bir sınavı bu takıntılar, bu ruhsal hali sebebiyle çok kötü atlatacak. Kötü atlatması benim için önemli değil, yine bir okula yazdırılır. ama kendi harcadığı o kadar emeği yok mu sayacak. Zihninde belki de hep bir sınav korkusu yerleşecek.
Duru da okulda gayet başarılı. fakar göz bozukluğu ilerlemiş. 2.5 numaralara çıkmış. değişken odaklara sahip özel bir cam aldık. Cam ortası farklı, kenarlar farklı odağa sahip. Tıpkı göz merceği taklit edilmiş. 2 adet cam 5bin gibi bir rakama sahip. Bu ekonomik sıkıntıların olduğu bir dönem için epeyce yüksek bir rakam.
Durunun ergenlik tedavi de devam ediyor. her 2,5 ay sonrası bir iğne koluna yapılıyor. Bu tedavi sayesinde erken ergenliğe girmesi engellenmiş oldu. ilaçları bulmak imkansız derecesindeydi. özel tanıdıklarımız sayesinde getirtebildik. ilk aldığımız ilaç 1000 TL iken bir kaç ağ sonra ikinci ilacı 1500 e aldık. Ardından 2000 oldu. Geçenlerde aldığımız ise 3000 TL. inanılmaz bir fiyat artışı var. Benzer sıkıntıyı arkadaşımızın kızı da yaşıyor. çok erken dönemde ergenliğe gireceğini öğrendiler. Tedaviyi bizden duymuşlardı ama önemsemediler. simdi başlamaya çalışsalar da çok geç kaldılar.
SEÇİM
Yakında seçim var. yaklaşık 1 ay kaldı. ülkede hiçbirşey iyiye gitmiyor. Ekonomi kötü durumda. Herşeyin fiyatı sürekli artıyor. Açıkçası yıllarca seçimlerden hep umutluyum ama artık umudumu kaybettim. Umarım herşey yoluna tekrar girer. En azından eğitim ve adalet sistemi düzelse o bile birşeydir. Ekonomiyi geçtim, onun işi çok zor. Bu duruma kadar gelmemeliydi. Bir ekonomist değilim ama kendimi sürekli geliştirerek okudum öğrendim. Herşeyi yanlış yapan bir hükümet var. Çocuklarımıza bırakacağımız gelecekten sorumluyken elimizden birşey gelmemesi çok üzücü. Çocuklara okullarda verilmeyen ekonomi eğitimi veriyorum. paranın nasıl yaratıldığından, hayat pahalılığına kadar herşeyi anlatıyorum. Selin’in çok umurunda değil açıkçası. Bir keresinde bir makyaj malzemesini istemişti, fiyatına baktım 500TL gibi bir rakamdı. Ben hayır dediğim zaman annesini kandırıp almış. Aynı ürün az ilerde başka bir mağazada 250TL durumundaydı. Hilmiye gibi fiyat / değer ilişkisini kuramıyor. Sadece sahip olmak temel amacı. Hilmiye biraz olsun değişti, eskiden bir şeyin fiyatına hiç bakmazdı. Biraz olsun dikkat etmeye başladı. Duru öyle değil. Biriktirdiği parası ile Euro ve altın aldı. Yurtdışına gidersek orada harcayacakmış.
HERA
Kedimiz artık kocaman oldu. Geldiğinde minicikti. Bu ay onun doğumgünüydü. 1 yaşına geldi. Duru onun için bir sürü oyuncak aldı. Duru ile araları çok iyi. Ben annesiyim diyor. Artık geceleri kapısını da açık bırakıyor. Durunun ayakucunda uyuyor. Sabahları da gelip beni uyandırıyor. Bir çok farklı miyavlama sesi ile ne istediğini anlatabiliyor. TV izleme koltuğumu ona kaptırdım. Ben oturduğum zaman gelip beni kaldırıyor, kendi yatıp uyuyor.
Sabahları mutfağa gelip süt istiyor. Laktozsuz sütü içmeyi çok seviyor.
Ben çalışırken arada bir gelip oyun istiyor, saklanbaç oynamayı çok seviyor. Miyav diyor, patisini dizime atıyor, diğer patisi ile de koluma bir pençe atıp kaçıyor.
Bugün komşunun kedisi geldi. Çatıda gezip duruyor. Bir baktım Hera ile camın arkasında birbirlerine bakıyorlar. Hiç tıslamadan öylece bakınıyorlar, sonra çekip gitti.
Bir de boncuk kedimiz var. Sokak kedisi. Çok zeki bir kedi, çok konuşuyor. Hilmiye onun için kedi maması aldırıyor, kap aldı, yemek ve su veriyor. Yumuşak bir yer yaptı, yatağı da hazır. Bizimle asansöre biniyor, 5 kat çıkıyor ve kapımıza kadar gelip uyuyor, besleniyor. Tuvaleti geldiği zaman dışarı çıkıyor. Acayip güzel bir kedi ama eve alamıyoruz. inanılmaz tüy doküyor.