19 Mayıs tatilinde 4 günlüğüne Almanyaya gittim. Çocuklarımı ve eşimi çok özledim. Whatsapp üzerinden sürekli görüştük. Selin durmadan sesli mesaj gönderdi. Ama nedense Türkiyeyi hiç özlemedim. Ailem olmasa orada kalmak yaşamak isterdim. Üzerimdeki stres ve gerginlik yerini dinginliğe bıraktı. Almancam da biraz gelişti. ingilizce konuşunca anlamıyorlardı bazen, hemen almanca kendimi zorlayınca iletişim çok problem olmadı. Aslında gidip yerleşmek için fırsatlarda çıktı ama Hilmiye ikna olmadı. O da gidip bir görse eminim kalmak isterdi. Pazar günü döndüğümde saat 24:00 ü bulmuştu. Çocuklar uyumuşlar çoktan. Selin uyandı sesime, gelip sarıldı. Yatırıp kokladım güzel kokularını. Selinin ve Durunun siparişleri olmuştu. Selin çıkartma kitabı, Duru ise Rüzgar tek boynuz istedi. Saatlerce yürüdüm, avm leri dolaştım sadece 1 tane oyuncakçı bulabildim. Oradaki çocukların oyun anlayışı daha farklı. Çocuklara çok fazla oyuncak alınmıyor. Daha çok aktivite tarzında oyun oynuyorlar. Zaten heryer yeşil alan, parklar bahçeler. Ne yapsın çocuk oyuncağı. Neyseki ikisinin siparişlerini de buldum.
28 Mayıs günü Selin için doğum günü partisi yaptık. Yine Cappuccino da kutlandı. Okullar kapanmak üzere olduğu için partisini de erkene aldık. Sınıfındaki çoğu arkadaşı katıldı. Katılım beklenilenden fazla oldu. Palyaço da vardı, çocuklara oyun oynattı. Aynı zamanda özel okul tanıtımı için de eğlence vardı. Çocuklar arada bir oraya kayıp boyama aktiviteleri de yaptı. Parti normalde öğlen bitecekti ama bir çok kişi mekanı beğenmiş olmalı ki daha fazla kaldılar. Çocuklar gerçekten çok eğlendi. Herşey mükemmel gitti. Bir ara Duru yu kaybettik. Hilmiye telaş yaptı, avazı çıktığı kadar Duru diye seslendi. Ben de bir an telaşlandım. Baktım ki okulun aktivitesine katılmış, resim yapıyor. Durunun söylemeden alıp başını gitme gibi bir huyu var.
Bu hafta havalar inanılmaz sıcak geçiyor. İşten gelince ev cehennem gibi sıcak geliyor. Biraz dinlenip sporumu yapıyorum sonra çocukları parka götürüyorum. 2 gündür sitenin parkı tadilatta. Bütün oyuncaklar sökülmüş yeni park kurulumu var. Dolayısı ile çok çocuk yok ortamda. Bizimkilerin de canı sıkılıyor ve erken eve dönüyoruz. Normalde 20:30 gibi eve geliyoruz. Yarın yeni parkımız hazır olacakmış bakalım. Hafta sonu yüzme havuzumuz da açılıyor. Şenlik başlasın. Hafta sonu ayrıca Garanti nin pikniği var. Ailecek ona katılacağız.
Yaz tatili planlarımızı da yaptık. Hepmizin bu tatillere ihtiyacı olacak. Gerçekten bu kış yorucu geçti.
Duru bugün 1 saat çocuk parkını kuran ustaları izledi. Hiç sıkılmadan bakıyor. Bu tarz tamirat işlerine bayılıyor. En sevdiği rengin mavi olmasından belli. izin verseler gidip 2 çekiç de o sallayacak. Ben evde de takım çantasını çıkarayım hemen damlar yardım eder.
Bu hafta ikisine de yeni oda yapacağız. Hafta sonu yataklarını alıyoruz.
Durunun dil gelişimi bu 1 ay içinde çok gelişti. Artık çok daha düzgün cümleler kuruyor. Sonuna yok koyarak kurduğu olumsuz cümleler de artık yok. işten gelince bana sarılıp günümün nasıl geçtiğini soruyor. Sonra ben ona soruyorum, yaptıklarını anlatıyor. Ben bugün uyumadım, çünkü Beril geldi. Parkada gitmedim beni götürür müsün diye soruyor.
Yeni bir huyu da var. Baba sana birşey söylicem ama kızma. diye cümleye başlıyor. Sanki her söylediğine kızıyoruz da. Çikolata yeme alışkanlıklarını kırmaya çalışıyoruz. bir ara çok fazla tükettiler. Ama sınırlama getirmek şart oldu.