Haftasonu çok eğlenceli geçiyordu. Cumartesi günü sabah erken kalktık, Selini öpücüklerle uyandırdık. Dilek halası İstanbuldaydı üstelik kuzeni Yunus Emre’yi de getirmişlerdi. Selin’in kahvaltısını yaptırıp evden çıktık. Havaalanı yakınındaki Wow oteline gittik. Hep beraber güzel bir kahvaltı yaptık. Yunus Emre her zamanki gibi Selin’i sevmek istedi ama gösteriş şekline Selin alışamadı. Ya düşürüyor, ya canını yakıyordu. Selin’in elini tutmak istediğinde bile ondan kaçmaya çalışıyordu.Onları uçağa yolcu ettikten sonra Anneannesine gittik. Çok sevdiği Abbas dayısı da oradaydı. Gündüz dayısı da gelince iyice kalabalık oldu. Gündüz dayısı onu kucağına zorla alıp ısırınca ondan da kaçacak yer aradı. Ama Abbas Dayısına karşı öyle değil. En sevdiği dayısı. Onun kucağına gidip uzun uzun sarılıyor. Nedenini biz de anlamadık. Belki de daha soft bir şekilde sevdiği içindir.Kuzeni Elif de 2 ay sonra 1 yaşına basacak. Annesinin başka bebekleri sevmesine dayanamıyor. Hemen ağlayıp kucağına gitmek istiyor.
Akşam eve gittiğimizde Selin hala vıcır vıcırdı. Bir ara kolduğuna atlayıp duruyordu. Bir anda yüzüstü atlayınca koltuğun sivri kenarıda ağzını çarptı. O an içim cız etti, tansiyonum düşer gibi oldu. Ağzı kanamaya başladı. Hasarın ne olduğuna bakmak istedik ama ağzını açtırmıyordu. Buz koymak istedik istemedi, daha çok ağladı. Biraz sakinleştikten sonra ufak bir zedelenme olduğunu farkettik. Alt dudağının aşağısında hem içerde hem dışarda yara oluştu. Bir süre sonra acısı ve korkusu dinince eski haline geri dönüp oynamaya başladı.
Pazar günü öğleye kadar yattık. Sonra kahvaltı yapıp havuza gittik. Su sıcak olmasına karşın çok rüzgarlı olduğu için Selin’i sokmadık. Havuz kenarında kovaları ile oynadı. Ardından E-Bebek mağazasına gittik. Bir kaç parça şey alıp çıktık. Serhan ve Bernalara gittik. Oğulları Serhan Bora’nın Çarşamba günü ilk doğum günü. Doğum günü hediyesini verip biraz oturduktan sonra eve döndük. Selin akşam uyumak bilmiyordu. Bizimleyken öğle uykusu uyumuyor. Bu yüzden erken yatmasını istiyorduk. Yatakta uyuma numarası yaptık. Ama o oturmuş kendi kendine oynuyor, bazen bize sataşıp uyandırmaya çalıyordu. Canım cicim sözlerine pek aldırmadık ama yine de uyumak bilmedi. En sonunda kızdım ve yatağı terkettim. Tabi bu da numaradandı. Annesine sarılıp bir süre sonra uykuya daldı.