Perşembe günü başladı herşey. Çok panik oldum ve inanılmaz bir korku vardı içimde. Cuma akşam her zamanki gibi işten geldim. Selinin arkadaşı Ece gelmişti bizi. Herşey gayet rutin giderken Duru birden ağlamaya başladı. Hiç susacak gibi de değildi. 1 saate yakın sürdü. Kulaklarını tutuyor boncuk boncuk gözyaşı döküyordu. Neresinin ağrıdığını bile söylemiyordu. Hastaneye görüteyim dedim araba yok, hilmiye almış. Taksi durağını aradım taksi yok. Yağmur yağmaya başladı. Engin’i aradım daha eve gelmemiş. Komşumuz Serdar’ı aradım, şehirdışına gitmiş. Allahım çıldıracam, araba yok. Neredeyse ambulans isteyeceğim. Hilmiyeyi aradım, oyalanmadan gelmesini istedim.O da panikledi, bastı gaza.Babam ve Oğlum filmindeki doğum sahnesi geldi aklıma, çaresizlik ne kötü birşey. Giydirdiğim gibi çıktım dışarı, hemen yoldan geçen bir taksiyi çevirdim ki, Hilmiye yolda yetişti bize, inip arabayla gittik hastaneye. Nöbetçi doktorlar var ama pek birşeyden anlamadıkları belli. Pratisyen hekimler sonuçta. Acil doktoru baktı, sadece karnında hareketlenme var dedi. Gazı yada ishali olabilirmiş. Kulakları yine kir içinde olduğu için göremedi, hop kulak doktoruna gittik. Temizlik yaptı, temiz dedi. illa doktor ya, gliserin yazmaya kalktı. Tabiki almadık, eve geldik. Selin karnına yumruk atmış belki o yüzden karnı ağrıyor olabilir dedik. Selin de çok ağladı, bir reflex ile vurmuş.
Cuma akşam üzeri Hilmiye aradı beni. Duru yine çok ağlıyormuş. Erkenden işten çıktı. Araba yine Hilmiyede. Şengül bir taksiye atlamış ve hastanede buluşmuşlar. İzlem Hn çıkmadan muayene olmuş. Boğaz ekfeksiyonu varmış. Kulak için de Seyhan Bey bakmış. Kulakta da enfeksiyon var. Antibiyotik yazmışlar. 1 gün öncesindeki o doktor olacak kişi nasıl göremedi anlamıyorum. Eve geldiler Duru gayet iyi. Selini akşam Ece’nin annesi almış. Selinin keyfi yerinde allahtan.
Duru Cuma gecesi tekrar uyudu uyandı ağlamaya başladı. Ağrı kesicili şuruplardan verdik. Bir şekilde sabah oldu artık. Erken kalktık, kahvaltı yaptık. Duru giderek kötüleşti. Ağladığı için nefesi kesiliyor sandık. Neresinin ağrıdığını soruyoruz kafa sallıyor sadece. Anlayamadık nesi var. Selini Şengüle bıraktık ve 3ncü defa hastaneye gittik. Ben gitmeden önce Ventolin ile nebülizatör yaptım. O baya iyi geldi, yarım saat kadar uyumuştu. İzlem Hn aradan bizi aldı. Hemen film çektiler. Ciğerleri kötü dedi, yine inmiş dedi. 1 saat içinde bile enfeksiyon ciğerlere inebilir dedi. Hemen acile gittik. Bizim 12 saat ara ile verdiğimiz Ventolik 10 dk ara ile 4 kez verildi. bir kez de kortizon verildi. Durumu baya iyiye gitti. Nefes alması düzeldi. Akciğer filmi çok kötü değildi. Çok ağlamasının verdiği sıkışma da vardı. Biraz daha incelediler ve hastaneye yatışına karar verdiler.
üst kata çıktık ve odamıza yerleştik. Damar yolu açıldı. Yine çok ağladı. 4 tüp kan alındı. Enfeksiyon, Troid ve genel alerji testleri için örnek aldılar. Hepsi de temiz çıktı allahtan. Serumun içine arada bir kortizon karıştırıldı. Antibiyotik damar yolu ile verildi. Zaten beslenemiyordu bu iyi geldi. 2 saat ara ile Nibülizatör ile Ventolin verildi. Evdekinden farkı oksije n ile verdikleri için daha etkili oluyor. Gece güzel uymuş. Ben Selini aldım eve götürdüm. Banyosunu yaptırdım, onun için çıkartmalı etkinlik kitaplarından aldım. Güzel bir akşam geçirdik. Beni hiç üzmedi Selinim. Arada bir Duru ve annemi özledim dedi. Zavallı Duru, kim bilir napıyor diyerek ağladı. Sarılıp birbirimize güzel bir uyku çektik.
Sabah kahvaltımızı yaptık, Şengül geldi evden çıktım. Hastaneye gittiğimde Duru çok sevindi. Gözleri açılmış eski Duru’muz tekrar geri gelmişti. Yaramazlık yapmaya devam. Gidip su sebilinden bardak alıp dolduruyor. kendisi habere su içiyor. Onun sesini duyan diğer çocuklar da koridora çıkıp yürüyüş yapıyorlarmış. Herkes serum askısını yanında sürerken, Duru üzerine çıkıp Scooter gibi kullanıyormuş. 2 gibi hastaneden çıktık ve evimize geldik. Evimiz artık sessiz değil, neşeli güzel bir yuva oldu tekrar.
Bugün de Hilmiye kendisi doktora gitti. Selini de göstermiş. Özellikle neden ses tonu çok kalın çıkıyor diye sormuş. Cevap zaten belliydi. Çok ağlayan çocukların olurmuş. Selin de çok ağlar ve ağladığı zaman ağzını sonuna kadar açıp boğazını yırtacakmış gibi yapar.
Duru bugün yeşil yeşil sümkürmüş, bu iyi birşey. Enfeksiyon dışarı atılıyor. Nefes alması da gayet iyi. Umarım iyice iyileşir de tekrarlanmaz. Akşam eve gelince onlarla bol bol zaman geçirdim. Duru her yaramazlık yapmaya kalktığında uyarmak yerine dikkatini başka birşeye çevirdim. Selinin ingilizce eğitim videolarını açtık, beraber söyleyip dans ettik. Eğlenceli zamanlar geçirdik. Selin yorgunluktan erkenden uyudu ama Duru yine 23:00 olmadan yatmadı.