19 Ağustos Cuma günü yıllık izine çıktık. Hilmiye bir tanıdıktan yazlık kiralamıştı. Ogün akşamı Erikliye gitmek için yola çıktık.Yanımıza Şengül ve Yaren’i de aldık. Kalabalık bir tatil yaptık. Selin orayı çok sevdi. Yol üzerinde Abbas amcası ile buluşup arka arkaya gittik. Kaynanam da Abbas’ın aracındaydı. Yalık denize biraz uzak bir mesafedeydi. Cuma gece 1 e doğru vardık. Ertesi gün eve alışveriş yaptık. Güzel bir kahvaltıdan sonra denize gittik. Deniz o gün inanılmaz güzeldi. Su sıcaklığı iyiydi. Dalga da olmadığı için hem temiz hem de berraktı. Sahilde bir mekan bulduk; Joker. Tabana yeşil halıflex sermişler ve armut koltuklar vardı. Ramazan dönemi ve bayram öncesi olduğu için de plajlar kalabalık değildi. Selin Joker’i çok sevdi. Armut koltuklarda oynadı durdu. Arada bir düşmeyi ve dizlerini çürütmeyi de ihmal etmedi. öğleden sonrası rüzgar çıktığında deniz soğumaya başlıyor, dalga yüzünden de bulanıklaşıyordu. 2-3 gün güzel geçti. Ama sonrasında rüzgar artınca Selin de denize girmek istemedi.
-Denize girmem. Deniz soğuk! demeye başladı. Hasta olabileceği için biz de çok zorlamadık onu. Çarşamba günü deniz iyiden iyiye kirlendi. Artık benim de midem kaldırmadığı için ertesi gün dönme kararı aldık. Ama site ortamını çok sevdik. Selin orada çok eğlendi. Ağaçların gölgesinde serin ve sessiz bir yerdi. Selin gönlünce dolaşıp durdu. Bir gece Abbas dayısı ile beraber mangal yaptık. Başka bir gece de kendim yaptım. Yemeklerimizi daha çok Şengül hazırladı. Denizden geldikten sonra bahçedeki çeşmeden ayaklarımızı yıkayıp öyle içeri giriyorduk. Biz yıkayınca Selin de eksik kalır mı. Hortumu verdim eline saatlerce suyla oynadı. Artık iyice ıslanmıştı. Üstünü değiştirip bebek arabasına koyup gezdirdim. Yorgunluktan hemen uyuyordu. Bir ara yine hortumu istedi, suyla oynamak istiyordu. Aldım elime başından aşağı sırılsıklam oluncaya kadar ıslattım. Sitenin havuzu da vardı ama temizliğine güzenemediğim için sadece 1 kez girip çıktım.
Perşembe günü yola çıkma zamanı. Sabah kahvaltı yapıp evi temizledik. Sonra güzel bir yerde yemek öğle yemeği yedik. Mekanda kafesler içinde tavşanlar vardı. Selin onlarla oynadı. Tavşanın bir tanesi selinin elini yaladı. Kızımın hayvanlarla arası çok iyi. Ama Yaren hemen hemen bütün hayvanlardan korkup çığlık attığı için o da biraz tırsmaya başladı. Selin özellikle köpekleri çok seviyordu. Ama o gün Yaren köpeği görüp çığlık atınca Selin de ondan uzak durmak istedi. 3 saat sonrasında artık evimize dönmüştük. Selin istanbula girene kadar uyudu. Uyanınca da etrafına gülücükler dağıtmaya başladı. Dil gelişimi yavaş yavaş artıyor. Artık daha uzun cümleler kuruyor. Nil’in uzun bir şarkı ismi var. Onu rahatlıkla söylüyor. “Hakkında herşeyi duymak istiyorum”.
Geçenlerde sevdiği şarkıları arabada dinlemek için bir cd hazırladım. Şarkıları hemen sahiplenmiş. Bu benim şarkım, bu babanın, bu annenin, bu yarenin şarkısı diye uzun bir liste var. Şarkıların isimlerini ve şarkıcıyı hemen söylüyor. ortam müsaitse beraber kalkıp oynuyoruz. Ben ortada o etrafımdan dönerek dans ediyoruz. Bu aralar daha az ağlamaya başladı. Onun sebebi de yaptığımız bir diyalog olabilir. Normalde istediği herşeyi ağlayarak söyleyen bir çocuk olmuştu. Geçenlerde ona şöyle söyledim.
-Selin neden ağlıyorsun, sen artık çocuk oldun, bebek değil. Bebekler ağlar herşeye. Çocuklar istediği şeyi söyler, ağlamazlar.
Bunun üzerine tamam, artık ağlamayacağım dedi. – Baba ben çocuk oldum, ağlamak yok! demez mi. Bazen de çocuk yerine abla oldum diyor. Selinle vakit geçirmek çok harika.
Bugun Ramazan Bayramının ilk günü. Ban hafta sonu da dahil hemen hemen hergün çalıştım. Hayata geçen bir projeyi Bayram Tatilini fırsat bulup devreye almaya karar verdiler. Dolayısı ile bana tatil yok. Dün akşama kadar şirketteydim. Hilmiye de Selin’i alıp Aynur Teyzesine gittik. Akşam çıkışta ben de onlara katıldım. Geceyi orada geçirdik. Normalde onlarda fazla kalamazdık. Selin ve Bahar bir türlü anlaşamıyorlardı. Bahar Selinden büyük olduğu için ona çok karışıyordu. O dönemde Selin de konuşamadığı için anlaşmaları da pek mümkün değildi zaten. Fakat bu defa ikisi çok iyi anlaştı. Beraber oynadılar, konuştular.Birbirlerini hiç ağlatmadılar. Bu sabah da Tuzla mezarlığına dedesini görmeye gideceklerdi. Ben şirkete geldim. Bir sorun çıkmıştı, katılamadım. Bu bayram da tatilden uzak buruk geçeceğe benziyor.