Salı günü Selin okula gitmedi. Kızkardeşim ve yeğenimi istanbula gelmişlerdi. Duru ile ilk tanışmaları oldu. Selini de uzun zamandır görmemişti. Halası Selini hediyelere boğdu resmen. Etek, pantalon, tshirt, ayakkabı derken Selin resmen çıldırdı. Yunus Emre de artık eskisi gibi haşarı değil gayet uyumluydu. Selin ve Yunus emre gayet güzel anlaştılar. Eskiden Yunus Emre onun narin bir kız olduğunu unutup yere serebiliyordu. Selin bir ara o kadar çok şımardı ki baktığı yeri göremez hale geldi. Koşarken kapının yarı açık olduğunu da farkedemeyip kafasını fena halde çarptı. Hemen buz koyup Wicks krem sürdük. Çok ağladı ama birkaç saat sonra acısı dindi, şişi de biraz indi.
Ertesi gün Selini okula bırakıp Duruyu da aşı için hastaneye götürdük. Vedalaşıp ayrıldılar. Selin yeni ayakkabılarını giydi. Selini bıraktıktan sonra hastaneye gittik. Duru tam 3 tane aşı oldu. Verem aşısı omzuna, diğer 2 aşıca bacaklarına. İzlem Hn.a gittiğimizde uyuyordu. Uyandı çok mutlu ve usluydu. Tartıldı, muayene edildi. Gayet sağlıklıydı, 4700gr olmuş. Artık eskisi gibi gaz sancıları yaşamıyoruz. Çabuk atlattık o dönemleri. Aşı vurulduktan sonra canı çok yandı ve çok ağladı. Bu en ağır aşılardan biriydi. 5li karma (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Polio, Menenjit ) Aşısı ve zatürre aşıları da vardı.
Ardından eve gittik, kardeşimi ve yeğenimi Marmara Foruma bırakıp işe döndüm. Akşam biraz Duru aşılardan dolayı huzsuzluk yaptı, fitil yaparak sakinleştirdik. Sabah da ateşi çıktı, tekrar fitil yaptık. Umarım aşının etkileri uzun ve ağır sürmeden atlatır.