1 haftalık bir hastalık süresinden sonra artık iyileşti. Hastaneye kaldırışım, serum takılması, muayeneler gözümün önünden bir süre gitmedi. 1 hafta boyunca antibiyotik kullandıktan sonra artık iyileşti. Hasta olduğundan bu yana okula göndermedik. Aslında geçen hafta gönderelim dedik ama su matarası kırıldığı için gitmek istemedi. Ben de internetten Winx karakterli bir su matarası sipariş ettim. Ayakkabısı da iyice yırtılmıştı. Geçen hafta evimize yakın olan Taşdelendeki Kardiyum AVM ye gittik. Orada bulamayınca bizi Meydan AVM ye götürdü. 1 tane 25 numara winx karakterli beyaz bir ayakkabı kalmış. Ayağını sıktığı halde bize aldırttı. 1 tane de ışıklı beyaz sport ayakkabı aldık. O da Winx karakterli. Bu aralar winx çizgi filmini çok izliyor. Ondan sonrada gece rüyasında cadılar giriyor ve ağlıyor. Okula gitmediği için evde can sıkıntısından TV izleyip duruyor. Şengül de Duruya baktığı için onunla çok ilgilenemiyor. Okul başlasa da hayırlısıyla TV izlemesinden kurtulsaydık. 26 Ağustos günü yeni öğretmeni ile veli toplantısı yapacağım. Hilmiye izin alamayacağı için ben gideceğim.
Bu hafta ben evdeyim. Hilmiye çalışmak zorunda. Bizim şirket 2,5 gün tatil ilan etti. Ramazan Bayramını istanbulda geçirmeye karar verdik. istanbul resmen boşaldı. Trafik denen birşey yok. Hilmiyeye de tatil ilan edilseydi belki uzak yere gitmenin bir anlamı olabilirdi. Pazar günü bu işin dönüşü de var. insanlar saatlerce istanbula girebilmek için vaktini yolda geçirecek. O kervana biz katılmak istemedik.
Duru her geçen gün biraz daha gelişiyor. Akşam üzere eve gelince yürütecine bıraktık, çığlıklar atıyor, Selini rahatsız ediyor, cıvıl cıvıldı. Yeni yeni bir takım sesler çıkardı. Çok şımarık oldu. Bugün Aynur teyzesine gittik. Selin ve Bahar çok iyi anlaşıyor. Akşam olup ayrılık vakti geldiğinde çığlıklar ve ağlamalar yükseliyor. Birbirlerinden ayrılmak istemiyorlar. Ardından Şengülün yeni evine gittik. Bugün yeni evine taşındılar. Artık Duruyu onlara bırakabileceğiz. Evi çok güzel oldu. Eski evinin mutfağını da su basmış heryer ıslanmış. Taşınmak farz olmuştu zaten onlara, sürekli erteleyip duruyorlardı. Duru evi ilk önce yabancıladı gerçi, ama ilerde alışacaktır.
Selin bu aralar çok ağlamaklı. En ufak bir şeye hemen ağlıyor. Arabada tokasını bulamadı onun için bile ağladı. Artık aldırış etmiyoruz, hatta ağlayabileceğini söylüyoruz. sonra konuyu ve dikkatini başka yöne çekip ağlamasını durdurabiliyoruz. Kısa bir süre sonra ağladığını bile unutuyor. Bizi resmen kullanmaya başladı ve ağlayarak birşeyler elde edebileceğini düşünüyor.