Cuma günü Hilmiye işe gitmedi, ben de öğleye kadar izin aldım. Hep beraber hastaneye gittik. Artık son aşısına sıra gelmişti. 5 yaşına gelene kadar bir daha aşı olmayacak. Biz işlemlerini yaptırırken Selin birden odaya girip, İzlem Hn ile konuşmaya başladı. “Merhaba İzlem Teyze” diyerek başladı sohbete. İzlem de ona şeker verdi. Ağlamasından çok korkuyorduk. Önceleri daha odasına girer girmez başlıyordu ağlamaya. Bu defa kendisi biz hiçbirşey yapmadan girmişti. Önce tartıya çıktı, 13,250 kg olmuştu. Sonra boyunu ölçtük. Gözlerime inanamıyordum. Selin o kadar sakin, o kadar neşeliydi ki inanmakta zorluk çekiyordum. Sonra sırtını dinlemek için kıyafetini sıyırdık. Tamam şimdi ağlar dedim ama o yine gülüyordu. “İzlem teyze beni gıdıklıyor” demez mi. Hala şaşkın bir haldeyiz. Sonra karnını dinledi. Yandan yandan bakıp gülüyordu doktora. Herşey bitti sıra aşıya gelmişti. Bacaklarını sıyırdık. Hilmiye kucağına aldı. Korkmasın diye “İzlem Teyze seni gıdıklayacak” dedik. Ama o “popoma iğne yapacak” demez mi. İğne yaklaştı. Evet sırada çığlıklar vardı. Biz hazırlığımızı yaptık. Hilmiye kucağına aldı. Ben de bacağını tutmaya hazırlandım. İzlem Hn iğneyi vurdu, vururken de “sinek ısırdı galiba” dedi. inanamıyordum hala. Selin ağlamak yerine iğneyi vurmasını izledi. Canı yanmasına rağmen ağlamadı. Demek ki doktora karşı içinde bir güven oluşmuş. Belki bizim telkinlerimiz de etkili olmuştur. Özellikle iğne konusunda Selin’i korkutmamaya özen gösterdik. Genelde gerçekçi olmayan şeylerde korku olgusunu verdik. iğnenin acıtmayan, gerekli olan, bizi hastalıktan koruyan birşey olarak telkin ettik. Ama sebebi her ne olursa olsun bir an gözlerim yaşardı. Selin bizi birkez daha şaşırtmıştı. Aldığı kilolar, uzayan boy bir yana, karakter olarak da büyüdüğünü ispatlıyordu. Doktorumuza hoşçakal dedikten sonra hastaneden ayrıldık. Ben işe gittim, Hilmiye ve Selin de Turkcell’e gitti. Yapacak küçük bir şey varmış. Ardından Göztepedeki arkadaşına gitti. Orada Yağmur adında bir çocuk daha varmış. Beraber Göztepe Parkında oynamışlar. Çok güzel vakit geçirmiş. Akşam eve geldiğimde Özlem de bizdeydi. Selin’in maceralarını anlatıp durdu. Özlem’in annesi kollarını açıp saçma hareketler yapmış, Selin onu önce izlemiş ve kadına şunu demiş: “komik misin?” Kadıncağız şaşırmış tabiki, beklemediği bir cevap. O akşam Özlem bizde kaldı. Akşam da Selinle oynadılar.