Geçen Hafta 9 Temmuz da Hilmiyenin Doğum günü vardı. Akşam beraber dışarda yemek yemeyi planladık. Çocukları evde bırakıp başbaşa bir akşam geçirelim istiyorduk. Ama Selin hemen “Bende gelecem” diye tutturunca onu da yanımıza aldık. Selin artık en ufak şeylere bile ağlayarak tepki veriyor. Bu da can sıkıcı ve gerginlik yaratan bir durum haline geliyor. O akşam Çekmeköydeki Kolcuoğlu’na gittik. Güzel bir yemek yedik ve eve döndük. Şirkete çiçek ve çikolata göndermiştim. Selin kalp şeklindeki çikolata kutusunu alabilmek için içindeki çikolataları yemeye başladı. Kahve aromalı olduğu için çok yiyemeyince bizlere zorla yedirdi ve kutuyu ele geçirdi.
Hafta sonu evden çok çıkmadık. Sitenin yüzme havuzuna gittik. Selin havuzdan hiç çıkmıyor. Bir sürü de arkadaşı olunca çıkarmak mümkün olmuyor. Duru da çok eğleniyor. Arabasında etrafa bakıyor, yemeğini yiyor ve hemen uykuya dalıyor. Seline göz kulak olmak için tüm gün havuz kenarında bekleyince rüzgardan boynum tutuldu, omuzlarım güneş yanığı oldu, ve zenci gibi karardım.
Selin şuan yaz okuluna gidiyor. Haftada 3 gün yüzme eğitimi var. Burnunu kapatıp dalmayı öğrenmiş. Yalnız komik birşey yapıyor; burnunu kapatmak için yüzünü yukarı çevirim birden kafasını suya sokuyor. Salı ve Perşembe günleri de farklı etkinlikler yapıyorlar. Pasta yapmak, origami yapmak gibi şeyler. Dün kağıdı katlayarak bir fare yapmış. Geçen günde köpek maskesi yapmıştı. Okula gidiş gelişleri artık servisle yapıyor. Servisin en arkasına oturuyorlar diğer çocuklarla konuşa konuşa geliyorlar. Servis onun için daha eğlenceli oldu. Bir de bizi işe giderken servisle görünce, kendisi de servis ile gitmek istemiş olabilir.
Hilmiye bu hafta yeni iş yerinde başladı. Artık Garanti Teknoloji elemanı. Güneşliye gidebilmek için o da artık saat 7:00 gibi evden çıkıyor. Dün Selin erkenden uyanıp annesini göndermek istemedi. Servisi kaçırıracağını , kendisinin de giyinip servise yetişmesini söyleyince ikna oldu. Akşamları Selini ben karşılıyorum.
Duru her geçen gün biraz daha gelişim gösteriyor. Hala sebze yemeklerini sevmiyor. Dün kucağına oturttum, Şengül de muhallebisini yediriyordu. kaşıkla yedirdiği için sonraki kaşığı bekleyemeyip homurdanmaya başlıyor. Muhallebiyi çok sevdi. Bebelac’ın ballı irmiklisini özellikle çok seviyor. Dizlerinin üzerinde durup emekleme çalışmalarına da başladı. Henüz adım atamıyor ama kendisi ileri doğru itmeyi öğrendi. Yürüteçte de artık uzun süre durabiliyor. ileri gitmeyi öğrenemedi ama kendini geriye doğru itmeyi beceriyor. Önündeki ses çıkaran oyuncaklarla vakit geçiriyor. Dün dişlerinin fotografını çektim. 2nci diş de artık çıkmış. Bu aralar çirkin olmayı öğrenmiş. Bunu Selin de yapıyordu. Çirkin ol dediğin zaman yüzünü buruşturuyordu. Duru ya yapmaya başladı.