Bugün Kurban Bayramının 4ncü günü de bitti. Selin 2 gündür hastaydı. Hele bayramın 2nci gününde çok keyifsizdi. Burun akıntısı ile başlayan hastalık öksürük ve balgama dönüşünce ilaç alma gereği duyduk. Asist ve Peditus şurup kullandık. Bu defa antibiyotikten uzak durduk. Zaten ateşi ve halsizliği de yoktu. Asist şurup biraz balgamı arttırıp söktürdüğü için ilk gün zor geçti. Geceleri de öksürüp durdu. Peditus’u ilk defa kullandık. Nezle, grip gibi üst solunum enfeksiyonlarında kullanılan bir ilaçmış. İçinde Parasetemol olduğu için Calpol kullanımını bıraktık. Calpol’ü de diş yüzünden kullanıyoruz. Üst kısımdaki azı dişler çok zorladı bu defa. üstelik 2 tane olması zorluk sınırını arttırdı.
Bayramın 2nci günü Kurban alıp kesmek istiyorduk olmadı. 3ncü günü de hava biraz kötüydü. Dışarı çok çıkmak istemedik. Bugün yani 4ncü günü ise çok güzel bir hava vardı. Kurban’ı bugün keselim mi diye düşünürken babam aradı Mersinden. Bayramın 4ncü günü kesilmezmiş. İnternetten de doğruluğunu araştırınca haklı olduğunu gördük. Bayramın 4ncü günü sadece Şafi mezhebindekiler kesebilirmiş, şafi olmayıp da kesenlerin ise nafile bir ibadet yaptığı varsayılırmış. Çok anlamam bu işlerden, bilmiyorduk öğrendik. Bu yıl böyle oldu, gelecek yıl allah nasip ederse kesmek isteriz.
Bugün Hilmiyenin babasının ölüm yıldönümü olduğu için onun sevabına bir kurban alınacaktı. Biz de ona ortak olduk. Bir kurban alınıp kesildi ve eti ile kavurma pişirilip dağıtıldı. Hoca geldi ve Kuran okunarak ibadet yerine getirildi. Mekanı cennet olsun, Allah duaları kabul etsin. Selin bugün bizi hiç üzmedi. Geçen günlere göre çok iyiydi. Yemek yemede biraz sıkıntı çıkardı o kadar. Sonrasında biraz daha sakin olur diye Cevher dayısının evine geçtik. Orada da cıvıl cıvıldı. Bugün kalabalığa çok öptürmedik. Her gören sarılıp öpmek istiyor ama engel olmak zorundaydık. Bayram günü çok öpen olmuştu. Kimseyi kıramadık ama birileri abartıp öyle bir vakumlamış ki dudak izleri boncuğumun yüzünde iz bırakmıştı. Bugün Hilmiyeye de tembihledim, Sakın olaki kimseye öptürme! diye. Neyseki bugün çok daha iyiydi.
Sonrasında Aynur Teyzesine gittik. Aslında Bahar ve Selin’i yanyana getirmemeye özen gösteriyoruz. Çünkü Bahar, Selin’i biraz kıskanıyor ve bazen sertçe itip kakabiliyor. Bu durumda ikisi birden ağlamaya başlıyor. Bugün de farkettim Bahar çaktırmadan Selin’i arkadan ittiriverdi. Bahara kızmadan onun daha çok küçük olduğunu, kendisinin ablası ve onu koruması gerektiğini anlattım. O da Selin’e sarılıp öptü ama bir süreliğine tabi 🙂 Alışacaklar birbirlerine.
Akşam eve geldiğimizde Selin’in çenesi açıldı. Ciddi ciddi bize el kol hareketleri ile birşeyler anlatıp durdu. Biz de evet canım, evet bebeğim demekle yetindik. Banyo sonrası babaciii demesi devam ediyor. Banyosu bitince havluya dolayıp kurulama işi bana ait olduğu için, başlıyor bağırmaya babaciiiii. Gel beni çıkar banyodan demeye getiriyor. İnşallah yarın çok daha iyi olacak boncuğum.