Dün Hilmiye Selini dikişleri alınması için doktora götürdü. Ağlata ağlata almışlar. Selinin canı çok tatlı. En küçük bir acıya dahi tahammülü yok. Dikişleri alıp tekrar bandajlamışlar. Sonrasında Duruyu da gösterdiler. Ciğerler temiz ama çok fazla geriye akıntısı varmış. Geçen hafta hastalandığında 3 gün ateşi çıkmıştı. Artık ateşi olmuyor. Sadece öksürük ve burun akıntısı var. Uyurken çok kötüydü. Bazen öksüreceğini bildiği için midir bilmem yatmak bile istemiyordu. Başını yastığa koyar koymaz çok şiddetli geliyordu. Bazen kusmasına bile neden oluyordu.Hafta sonu Duru uyurken Selini saçlarını yıkatmak için kuaföre götürmüştü. Evde ikimiz vardı. Bir ara öyle bir öksürüğe kapıldı ki boğuluyor sandım. Kucağıma alıp mutfağa götürdüm. Kapıyı açıp hava almasını sağladım. Geçmeyince birden kusmaya başladı. Sonrasında da rahatladı. Üstünü değiştirip anneyi bekledik.
Dün doktordan sonra Selini okula bırakacaktı ama gitmek istememiş. Pazartesi günü de öğretmeni arayıp sormuştu. Salı geleceğini söylemişti ama gitmedi. Okullar bu hafta kapanıyor. Okul şenlik havasında geçtiği için gitmesini çok istiyorum. Evde TV den başka birşey izlemiyor. Üstelik izlediği hep aynı şeyler. Üstüne bir de Durunun şiddetine maruz kalıyor. Duru arada bir saçını çekiyor, şaplağı yapıştırıyor, tırmalıyor. Cuma günü de okulda bahçede mangal partisi yapacaklarmış. Neyse ki bugün gitmiş. Muhtemelen arkadaşlarının dalga geçeceğinden yada yarasına zarar vereceğini düşündü.
Dün de eve bir hediye paketi geldi. Okul kurucusu Cezmi bey geçmiş olsun dilekleri ile 1 kutu çikolata göndermiş. Çok ince bir davranıştı. Mail atıp teşekkür ettik. Küçük birşey ama hem bizi hem Selini çok sevindirdi.
Duru artık balkondan içeri girmek istemiyor. Ona şemsiyeyi de açıp yere örtü seriyoruz. Balkonda oynamayı seviyor ama emziklerini aşağıya atmasa daha iyi olacak. Emziklerini de paramparça ediyor. Zaten geçen haftaki ateşlenmeleri de diş yüzündenmiş. Önlerdeki köpek dişleri çıkıyor çıkarken de çok sızlıyor olmalı. Bütün emziklerde delikler var. Belki o da bırakır yakında. Selin dişleri çıktıktan sonra emzikleri parçalamış, sonrasında zevk almaz olunca kendiliğinden bırakmıştı. Bu öyle değil.
Akşamları bazen yorgunluktan salonda sızıyorum. Bazen yüzümde minik bir elin tokatlaması ile bazen de öpücüklerle baba baba diyerek uyandırılıyorum. Yerde yatarken yada eğilirken gördüğü zaman da koşup sırtıma çıkıyor ve deh deh diyerek beni at yapıyor. Onu severken çok dikkatli olmaya özen gösteriyoruz. Biraz fazla sevgi göstersem hemen Seline dönüp onu da seviyorum. Denge gerekiyor arada. Duruyu bazen test ediyorum, bana ıslak mendili verirmisin diyorum alıp getiriyor. Hilmiye de bezini istiyor, gidip çekmeceden alıp geliyor. Çorap giymeyi çok sevmiyor. Ayağından çıkarıp duruyor. Dün uykusunda bile çıkarmıştı. Baktım tek ayağında var diğeri çıplak. mutfağa gelip mama diye sesleniyor. Eğer çeşme hisazında diyorsa su istiyor, kapı hizasında ise emzik yada başka birşey istiyor demek. Birşeyler yerken de mutlaka yediğimiz şeyin tadına bakmak istiyor. Seline birşeyler yedirmek hele ki hiç tatmadığı birşey ise imkansız. Duru tam tersine, hemen yemek istiyor.
Bugün bizim evlilik yıldönümüz. Hafta sonu dışarı çıkalım istedik, ama başbaşa çıkamadık. Onlar olmadan birşeyler eksik gibi hep. Hep beraber Şengülü de alıp Cappucino ya gittik. Güzel bir geçirdik. Durunun kıyafetleri battı, ona hiç karışmadık. Yerlerde süründü, çimenlerde düştü, oyuncaklara bindi. para atınca sallanan arabalar vardı. Selinden görmüş, para atma yerine birşeyler sokmaya çalışıyor. Selin de fena battı. Bir ara düşmüş, düştüğü yerde çamur vardı. Poposu tamamen batmış durumdaydı. Temizlemeye çalıştılar ama çamur miktarı çok olunca tam geçmemiş.