Yine çocuk parkındayız ve salıncakta sallanıyoruz. Yan tarafındaki salıncakta da başka bir kız çocuğu sallanıyor. Yaşça büyük çocuklar genellikle salıncaklarda usturuplu bir şekilde sallanmak yerine ayağa kalkıp, oturma yerlerine basarak sallanıyorlar. Çok tehlikeli bir durum ama onlara bunu anlatmak zor. Ben kibarca uyardım, düşebilirsin, canın yanar vs… Ama nafile, böylesi daha zevkliymiş. Selin de bir süre kızı izledi. Sonra o da dayanamayıp birşeyler söyledi. işaret parmağı ile kızarak: – Seni seni seni….
*******
Dün akşam Hilmiye yemek yediriyordu. Yemek yemek biraz zahmetli bir iş. Yanına laptop’ı açıyor. Gummy Bear’ın envai çeşiri youtube üzerinden açıyor. Birini beğenmezse hemen – Başka Gummy! diyor. Gummy biter ama yemek bitmezse şarkılara, bazen de reklamlara geçiliyor. Özellikle içinde bebek olan reklamları izliyor. Dün de tam Gummy izliyordu ki şarjı bitti ve ekran karardı. Prize taksam da yetişemedim. Selin’in sorusu: – Acaba ne oldu? ….
Anlamadığı bir olay karşısında da hemen – Ne oldu? ne oldu? diye tekrarlayarak sorması görülesi.
********
Yine dün yeni aldığımız kitaplardan birini açmış bize göstererek okuyor. Bazı kelimeleri zor söyler yada kavrayamaz diye gerçek ismini söylemek yerine genel adını söylüyorduk. Resimler arasından bir çiçek gösterdik ve ne olduğunu sorduk. Cevap: – Çiğdem! … Şengül öğretmiş sanırım. Sonra sayfayı çevirdi ve gösterdiği şeyi okudu: – Kestane, Sonra bir sayfa daha çevirdi – Denizatı!
Kendisinden beklenenin üzerinde bir etki göstermesi karşısında şok oldum. Gözlerim ıslandı, öptüm öptüm öptüm….