2 haftalık tatil bitti. 2 gün önce Selin 13ncü ayını da doldurmuş oldu. Dün iş başı yaptık ama aklımız evde kaldı. Selin bize tatil boyunca çok alıştı. Sabahtan akşama kadar beraberken bir anda yanında ikimizi de bulamayacaktı. Nasıl bir davranış gösterecekti, merak ediyorduk. Akşam eve gittiğimizde endişelerimizin yersiz olduğunu anladık. Aslında bakıcımız Şengül Pazar günü bize geldi. Referandum için oy kullanmaya gidecektik. Ayrıca Hilmiyenin kuaför işleri vardı. Pazar günü sabah kalktık, oynadık, öğleye doğru uykusu geldi. Baba-kız odaya geçtik ve birbirimize sarıldık. Bir süre sonra Selin uyku moduna girmişti ki kapı çalındı, Şengül ve kızı Yaren geldi. Selin seslerini duyar duymaz uyandı. Hemen tanıdı ve gözleri cin gibi oldu. O saatten sonra uyku da yalan oldu. Şengülle oynarken biz hemen kaçtık evden.
Dün akşam da eve vardığımda Hilmiye henüz gelmemişti. Arkadaşımız Berna hastaneye kontrole gitmiş ve doğumun gelmek üzere olduğunu öğrenmişler. Hilmiyede onun yanında hastanede kaldığı için biraz geç geldi. O sırada gördüm ki, Selin’in bütün nazı bizlereymiş. Karşımda sakin, her verileni yiyen bir çocuk vardı, inanamadım. Şengül daha sonra mama sandalyesine koyup yoğurdunu yedirdi. Hiç öyle mırın kırın etmeden yedi bitirdi koca kaseyi. Bizde öylemi ama, karşısına geçip yapmadığımız şaklabanlıklar yok.
Beni görünce hemen ayaklarıma dolanıp kucağına almamı istedi. Baba geldi ya, onun için babadan çok oyun arkadaşıyım aslında. Başladık oynamaya baba-kız. Biraz oyuncakları ile vakit geçirdikten sonra saklanbacı öğrendik. Koltuğun arkasına geçiyorum ve gelmesini bekliyorum. Çevik bir hareketle tutunarak koltuklara beni buluyor veeee o anda Ceeee yapıyoruz. Tabi 5-10 saklanmadan sonra benim takat seviyesi düşüyor.
Oyuncakları ile oynarken anlama seviyesini ölçmek için sürekli birşeyler yapmasını istiyorum. O da bir kısmına tepki veriyor bir kısmını da hala kavrayamıyor. Ama gelişim çok iyi maşallah. Eskiden bir kutu içine koyduğum oyuncakları boşaltma eğilimindeydi. Bir türlü oyuncakları kutu içine koyamıyordu. Ama artık bunu da yapabiliyor. Değişik şekillerdeki oyuncakları uygun yerlere koymasını istediğim zaman bunu henüz yapamadığını gördüm. Ama en azından buna da tepki verip yapmaya çalışıyor. Şengül yemek yedirirken önüne resimli kitaplardan birini açıyor ve bazen parmağı ile hayvanı gösteriyor. Kaplumbağa şeklinde, üzerinde düğmeleri olan bir oyuncağı var. En tepesine basınca müzik çalıp, şarkı söylüyor. Sürekli bu düğmeye basıp çalışıyor ve ardından ellerini havaya kaldırıp oynamaya başlıyor. Yani müziğede tepki verebiliyor. Selinin burnu nerede? Ağzı nerede? Saçı nerede? sorularına da yanıt verip gösterebiliyor. 12nci ay tam anlamı ile bir dönüm noktası oldu.
Bu arada Berna ve Serhan’ın bebekleri de bu saatlerde doğmak üzere. Serhan Bora bebek yolda yani. Heyecanlarını çok iyi anlayabiliyorum.