Hatırlıyorum da arkadaşı Ozan bir gün eşime sormuş. Siz çocuğu kaç kere düşürdünüz diye. Böyle bir soru karşısında ne cevap verilir. Neden düşürelim çocuğu yahu diye içimizden geçmişti. Onlar çok düşürmüşler, hiçbirşey de olmuyormuş. Bugün sabah doktor kontrolümüzden sonra karşıya geçtik. Forum alışveriş merkezine gittik, birikmiş e-bebek hediye çeklerimiz vardı. Alışverişimizi yaptık, hatta açlığını geçirmek için reyondan bir milupa katı gıdalardan aldık ve oracıkta yedirdik. Çok güzel ciciler vardı, beğendiklerimizi pahalı falan demeden aldık. Şurada yazın tam olarak gelmesi eli kulağında. Yine de uzun kollu giysiler, kot askılı elbise vs aldık. Paramızı ödemek için kasaya vardık. Hediye çeklerimizle 5TL lik daha birşeyler alabilirsiniz diye uyardı kasiyer bayan. O sırada Selin arabasında oturuyor, ben de yanında dikiliyordum. Bir ara annesinin elindeki poşetlere uzanıp tırmalamak istedi. Ben eksik 5 TL lik daha ürün almak için mamalara yöneldim. Magaza içerisinde alışveriş yaparken çok sık kucağıma almak zorunda kalıyordum. Bu sebepten ki emniyet kemerini bağlamayı unutmuşum. Eşim de aynı şekilde. Ben mamayı alıp gelene kadar aradan geçen 3 sn içinde Selin kendini ileri atıp düştü. Allahtan kafası çarpmadı. Sol omuzunun üzerine doğru düştü. Sadece korkudan ağladı. Kırık yada çıkık görünmüyordu. Ama şüphe bu işte, bununla yaşayamazdık. Bu şüpheyi öldürmek için aklımıza Baltalimanı Hastanesi geldi. Doğruca tuttuk hastanenin yolunu. Kısa süren muayenin sonunda şüphe yerini sevince bırakmıştı. Kızımızın hiçbirşeyi yoktu. Çıplak olduğu sürece sevinç çığlıkları atıp duruyordu. Doktor bile o haline dayanamayıp sevdi.
Bugün sabah yeni doktorumuzla tanıştık. Emin Bey, bize uzun bir zaman ayırdı. Bizi dinledi, öneriler sundu. Sonra kontolümüzü yaptık, çok sağlıklıymış maşallah. 1 ay içinde 750gr almış ve 8kg olmuş. Gelişimini çok beğendi. Bu arada doktorumuz da Mersin – Silifkeli.
-“Sen benim hemşerimmişsin” diyerek sevdi Selin’i. Çok babacan bir adam doğrusu. Kendisinin de Selinle aynı yaşlarda ikiz kızları varmış.