Pazar akşamı yine öksürüğü vardı. Severek içtiği tek şey vitamin şurubu. Portakalı çok sevdiği için bunun da tadını seviyor. Vitamin veriyormuş gibi yapıp Bricanyl şurubu veriyor. Yatma vakti gelmiş, yatağa doluştuk. Biraz yatak oyunları yaptık. Konu şuruptan açıldı. Selin hemen araya girdi. ” – Brikonil verme bana !” Şurubun adını da öğrenmiş. Ardından mutfağa gittik. Ben onu oyalarken Hilmiye şurupları ayarları. Önce bana içiriyormuş gibi yaptı. Ardından Selin’e Bricanyl şurubu dayadı. Ağzını eşkitti, hoşlanmamıştı. Söylediği cümle hemen şu oldu: ” – Anne bana Brikonil verdin!” Koptuk…
Dün akşam da Selinle bol bol oynayıp güzel vakit geçirdik. Akşam Hilmiyenin internetten aldığı kıyafetin poşetini koluna takmış. “- Bak sürpriz getirdim” diyordu. Sonra yılbaşı gecesini anlattı. Abbas dayısı onun için “Haberin Varmı” türküsünü söylemişti. Selin de eşlik etmişti. Tabi herkes Selin’in taklitini yapıyordu. Bunu da öğrenmiş; “-Abbas benim taklitimi yaptı!”
Uyumadan önce kısa hikayeler duymak istiyor. Klasik bir durum oldu. Bana Yaren’i anlat diyor. Hemen uyusun diye hızlıca ” Yaren hastanmış, doktora gitmiş, doktor şurup vermiş, şurubunu içmiş iyileşmiş” Tabi bununla kalmıyor. Parmak çocuğu anlat, tavşan’ı anlat, Selin’i anlat. Hikaye aynı hikaye. Ama duymak hoşuna gidiyor. Nerden aklına geldiyde Birrrr dedi. 1 rakamını kafasında karaktere büründürmüş herhalde. Birrr ne ya? diye sorunca kahkahalar içinde hemimiz güldük. Selin gülmeyi abartınca hıçkırık krizine girdi. uzunca bir süre hıçkırdı yatakta. Karın basıncını almak için masaj yaptınca geçti, anında uykuya daldı.