2 hafta önceydi. Cumartesi öğleden sonra Indat ve Adeviye’lere gidecektik. Hazırlanmak üzereyken, Duru da yatak odasında yatakta oynuyordu. Yatak bariyerlerinin üzerine çıkıp indiği oluyordu. Bir anda tutunamadı ve kafa üstü yere çakıldı. Hilmiye koridorda donakaldı, bakamadı bile. Koşup yerden alıp sakince yatağa yatırdım. Hasar kontrolü yaptıktan sonra sakinleştirmeye çalıştım. Buz torbasını da alıp kafasına koydu. Bir süre izledik, kusma, başdönemesi gibi belirtiler yok. Misafirlik işi yattı tabi. Riske giremedik. Kendisi de çok korktu. Umarım bundan bir ders çıkarır. Ertesi gün günlerden Pazar. Evde yine sıkıntı başladı, bizimkilerin içindeki kurtlar hareket etmeye başladı. Dışarı çıkalım diye tutturdular. Hava çok iyi değildi. Bu aralar hafta içi çok sıcak, hafta sonu da yağmurlu, veya rüzgarlı oluyor. Engin’lere gitmeye karar verdik. Selin, Derinle oynar, Duru da Öykü ile oynar diye düşündük. Duru ile Öykü kapıyı açıp dışarı çıkamaya çalışıyorlar. Üstten kilitlenmiş tabi kapı. Biz de nasıl olsa açamazlar diye rahat rahat sohbet ediyoruz. Duru gidip oyuncak kutusunu getirip üzerine çıkmış, uzanıp kapı kilidini açacak. Ayağı aniden kayar ve küüütt. Duvara yine kafa üstü çakılır. Hilmiye yine kilit. Kucağına almış, sıkı sıkı sarılıyor. Hemen Hilmiyeden alıp yatağa yatırdım. Böyle durumlarda soğuk kanlı olabiliyor ve önce hasar kontrolü yapabiliyorum. Baktım alnından hasar almış. Alın morarıp şişti. Delik gibi ortasında çukur var. Hemen yine buz koyduk. Bir süre sonra ağlaması durdu. 2 gün üstüste ağır kafa darbesi alması çok canımızı sıktı. Eve geldik bir süre uyutmadık.
Durunun acı eşiği Seline göre biraz daha yüksek. Yere düştüğü zaman kolay kolay ağlamaz. Selin öyle değil ama. Çok acıyor diye sesi kısılana kadar bağırır.
Selin akşamları uyuduktan sonra Duru oyuncak odasına gidip kendi kendine saatlerce oynuyor. Bu dönem bebeklerine sardı. Nereye gitse yanına bir oyuncak alıyor. Tabi unutmayıp geri getirse daha güzel olacak.
Bu hafta 2 doğum günü vardı. Dün Ateşehirde sınıf arkadaşının partisine gittik. Ama 2 kardeşin birden olduğu gözümüzden kaçmış. Tek hediye ile gidildi. Bu defa babalarda da vardı. Bu işleri genelde anneler planladığı için partilerde babalar safdışı kalıyor. Duru partide coştu. Ortamlara girmekte bizimkinin üstüne yok.
Bugün de komşumuz Efe’nin partisi vardı. Fenerbahçe Orduevine gittik. Aynur teyzesi de geldi. ilk defa gittiğimiz bir ortamdı. Bayıldık, gerçekten bayıldık. Istanbulda böyle biryer mi varmış. Yeşil ve mavinin buluştuğu inanılmaz güzel bir yer. Saatlerde kaldık ve kafa dinledik. Çocuklar çimlere yattı, oynadı, kurtlarını döktüler. Akşam eve gelirken Duru arabada sızdı.
Duru ile Selin bazen çok güzel oynuyorlar. Dün Selin öğretmen olmuş. Duru da öğrenci. Duruya harfleri öğretiyor. Duru, Seline öğretmenim diye sesleniyor. Mesaj alındı, Duru okula hazır. Zaten okula gitmeyi çok istiyor. Abla kardeş seneye serviste gider artık. Selinin okulunun 2nci sınıfı daha başlamadan ödemesini bitirdik.
Dünkü partiden plastik kurbağa oyuncaklar verilmiş. Akşamları onunla oynuyoruz. Kurbağanın kuyruğuna basınca zıplıyor. Kutuya sokmaya çalışıyoruz. Harika bir eğlence oldu bize.
Selinle bazen satranç oynuyoruz. Ben çok iyi bilmiyorum ama Selin fena değil. En azından taşların hareketini çok iyi biliyor.
Okulda bayağı ingilizce görmeye başlamışlar. Celebrate good times comon diye bir şarkı var. Onu söyleyip duruyorlar. Bir de school rules diye bir şarkı var. Duru da Selin sayesinde öğreniyor. Durunun favorisi ise pepe şarkıları. Baktım oturmuş, “yaz yaz yaz geldi, pepe yazı çok sevdi” söylenip duruyor.
Bugün Selinin Bilsem sınavı vardı. 15 dk sürdü. ilk defa tabletle yapılan bir sınavmış. Kazanırsa resim eğitimi almaya hak kazanacak.
yaz geliyor, artık tatil planları başladı. Mayıs ayında ben bir Almanya yapıp geleceğim. Ardından Hilmiye ile hafta sonu için Amsterdam düşünüyoruz. Bu yıl Denizatı tatil köyü dolu olduğu için gidemiyoruz. Başka bir tatil yeri aramaya başladık.