Bu hafta farkettik. üst ve altta 2şer diş zaten vardı. şimdi üstten 2 tane daha diş geliyor. 10 ayda tam 6 dişe kavuşmuş oldu boncuk. Yürümesinde de biraz gelişmeler var. Tutunarak artık epeyce yol alabiliyor. Bazen ellerini de bırakıyor, bir süre bıraktığını unutuyor sonra hemen tekrar tutunuyor. Yürümek en büyük zevkleri arasında. Oturmak veya yatmak ise çok sıkıcı birşey onun için.
Bu hafta sonu onunla dolu dolu geçti. Dün Memorial hastanesine kuzeni Bahar’ı ziyarete gittik. 3 gündür hastanede yatıyor. Kanında çok fazla mikrop üremiş ve yüksek ateşi vardı. Selin’i görünce çıldırdı. Selin tutup sevmek istedi. Yatakta zıp zıp zıpladı. Selin de onun bu hiperaktifliği karşısında şaşkın ve korkak bir tavır gösteriyor. Hatta bir ara kolunda bağlı serumu koparma noktasına geldi, kanama olunca hemşire gelip müdehale etti. Tabi biz hemen kaçıp gittik oradan.Sonra Migros’a alışverişe. Alışverişin büyük kısmı Selin içindi. Migros’ta taze sebze ve meyve bulmak daha kolay oluyor. ürün çeşiti de diğerlerine göre fazla. Hatta organik meyve sebze reyonundan genelde alıyoruz az az.
Bugün (Pazar) de arkadaşlarımız Serhan ve Berna da geldi. Berna’nın da doğumuna 3 aydan kısa bir süre kaldı. Serhan en son Selin’i gördüğünde ufacık bir bebekti. Hatta o ara kakasını yapmakta zorlanıyordu ve Serhan’ın kucağındayken yapmıştı. Epeyce bir şenlik yaşamıştık. Sonrasında satılık evlere bakmak için satış ofisine gittik. Onlar fiyat alırken bir baktım Selin başka bir bebeğe bakıp şirinlikler yapıyor, diğer bebekte onu görmüş o da aynı şekilde. ikisi de aynı yaşta kız bebek. Selin’le yanyana gelip bir birlerini cici yapıp sevmeye başladılar. Diğer kız Selin’den 1 hafta büyük olmasına rağmen yürüyebiliyordu. ilginçtir kız, Selin’e çok çok benziyordu. ikisi de pembe bir elbise giymiş. Belki ilerde iyi arkadaş olurlar.
Öğlen gibi Paladium alışveriş merkezine gittik. Bu hafta 3 Temmuz’da Antalya tatilimiz var. Hepimiz için kıyafet aldık. Ama yine daha çok Selin için alındı. Bir önceki yazımda bahsettiğim Mothercare’e yine gidip para bayılmaktan geri kalmadık. Hilmiye kendine bikiniler aldı. Selin’e yazlık kıyafetler. Bana da 1 T-shirt ile yetindik. C&A mağazasında erkekler için çok fazla çeşit yoktu. Baha çok bayanlara ve çocuklara yönelik mevsimlik kıyafetler vardı. Selin bir ara öne doğru eğilerek uyumaya çalışıyordu. Emniyet kemeri olmasa düşecek. Hemen arabasının arka tarafını geriye yatırdım, 1 saat kadar şekerleme yaptı.
Akşam da maşallah çok neşeliydi. Aldığımız kıyafetleri deniyorduk. O da ayakta durmuş, kanepeye tutunmuş, sevinç çığlıkları atıyordu. Belki de kendisine bir sürü kıyafet aldık diye seviniyordur 🙂 Bir ara uyutmaya çalıştık, yatakta annesiyle kavga eder gibi sesler çıkardı, zırladı, inat etti uyumadı. Annesi de sonrasında vazgeçti. Uyumayınca banyoya aldık. Ben giydim şortumu, aldım kucağıma. Kovaya doldurduğumuz ılık suyu annesi döktü ve keseledi. Banyo sonrası hemen uykuya daldı. Ama çok geçmeden hemen tekrar uyandı. Bu defa da odada yalnız olmaktan korktu. Hemen Yaşar’ın “Kal Benimle” klibini açtık, ışıkları kapattık. Yaklaşık 5 kere aynı şarkıyı dinledi, sakinleşti ve gözleri kapandı.