Cumartesi günü çok güzel bir hava vardı. Önce dışarda kahvaltı yaparak başladık. Çekmeköyde bir yere gittik. Ardından ne zamandır görmek istediğimiz Akvaryuma gitmek için yola koyulduk. inanılmaz bir trafik vardı. Daha önce Esenlerdeki Turkuazoo ya gitmiştik. Selin o zamanlar daha çok küçük bir bebekti. Artık herşeyi anlayacak yaşa geldi. Yeni açılmış bu akvaryum İstanbul Belediyesinin kurmuş olduğu bir mekan. Ben Turkuazoo’dan daha çok sevdim. Saatlerce camın önünde durup izleyebilirim. Girişte hemen bir fotograf çekiyorlar ve arka planına efekt yapıp çıkışta fotografı alabiliyorsunuz. Biz 2 tane aldık. Giriş fiyatı kişi başı 29 TL. Ayrıca yemek yemek mekanları da çok güzel. Çok fazla da kalabalık değildi. Yada mekan geniş olduğu için kalabalık çok rahatsız etmedi. Selin de çok beğendi. Camın önüne dayanıp balıkları izledi. Yemekten sonra biraz yorgunluk çöktü. Arabasına bindirdiğimizde uyuya kaldı. Belki de su sesi onu kendinden geçirdi. Yağmur ormanları bölümüne girdiğimizde çoktan uykuya dalmıştı.
Gezi sonrası Abbas dayısına gittik. Oradan da Filiz ve Mahmutların evine. Selin orada çok eğlendi. Bir sürü çocuk vardı. Ela ve Ali Mert ona yetti. Normalde sıkılır ve kucak ister, oradan ayrılmak için sinyaller verirdi. Bu defa bizi hiç aramadı.