Bu günlerde Selin’e karşı aşırı bir ilgim olduğunu farkettim. Bunu farketmemdeki başlıca sebep arkadaşlarımdan bu yorumu almam oldu. Böyle olduğunu daha önce farketmemiştim. Ben sadece içimden geldiği gibi davranıyorum. Onunla vakit geçirmek bana öylesine zevk veriyor ki, herşeyi, tüm sıkıntılarımı unutuyorum. Bir anlamda benim için meditasyon tekniği oldu kızım. iş yerimde çalışıyken hergün en az 1 kez eşimle görüşüyoruz. O sırada onun mutluluk çığlıklarını duyunca, orada olmak için dayanılmaz bir hisse kapılıyorum. Akşam olsun, bir an önce onunla vakit geçireyim istiyorum.
Dış kapıdan girer girmez beni gördüğü zaman gözlerini daha iyi görmek için kocaman açıyor. Kızııımmmm, boncukkkk diye seslenince başlıyor zıplamaya, çığlıklar atıp gülücükler saçmaya. İşte bu dünyalara bedel bir duygu. Kucağıma alıp onun bebeksi kokusunu çekip içime, bir vals edasında dönüyoruz. O uyuduğu zaman evin çöl gibi ıssız ve sessiz olduğunu hissedebiliyoruz. Canının yanıp, dudağının titrediği durumlarda bedenimden bir parça kesmişlercesine acı hissediyorum. Bazen altını değiştirmek, mamasını kucağıma alıp vermek, bu sırada gözgöze gelip bir birimizin yüzüne bakmak. Hepsi çok mutluluk verici benim için. Evet doğru, Seline karşı aşırı bir ilgim var ve bu çok hoşuma gidiyor.
Hayatta herşey olabilirim. Mühendis olabilirim, Soför olabilirim, doktor olabilirim. Ama o bana baba olabilme duygusunu verdi. Nasıl sevmem onu.