Önceki gün ateşler içinde yanan kızım dün iyileşmeye başladı. Butün gün ateşi hiç çıkmadı. Yemesi içmesi normale döndü. Eski canlılığına da sonunda kavuştu. Eski Selin olmuştu dün. Çok mutlu olduk onu bu şekilde görünce. Dün Hilmiye işe gitmedi, evden çalıştı. iyileşmiş olsa da mızmızlığı bitmedi. Akşam eve gittiğimde sitenin girişinde bekliyorlardı. Dün bütün gün annesinden parka götürmesini istemiş. 3-4 defa çıkmışlar parka. Annesinin bütün gün yanında olmasından dolayı şımarmış da olabilir. Tüm akşam onunla oyun oynadık. O ne isterse yaptık. Banyodan sonra ona bir güzel masaj yaptım. Artık banyo sonrası küçük koltuğuna uzanıyor – Baba masaj yap diyor. Bende bir güzel bebe yağı ile masaj yapıyorum, çok hoşuna gidiyor. Bezi kirlendiğinde bana daha rahat değiştirtiyor. -Hadi Selin popo yukarı yapalım! diyorum, hemen yatıyor, poposunu zıplatarak bezi altına yerleştirip bağlıyorum. Herşeyi oyunla yapabiliyorum. Tablet bilgisayarda sürekli kendi resimleri, videolarını izliyor. Robot çelik ve Tom uygulamasını açıp onlara gün içinde yaptıklarını anlatıyor. Artık kendisi de kullanabiliyor. Benim oynadığım bir oyun var; Angry Birth. Kuş fırlatarak birşeyleri yıkmaya çalışılıyor oyunda. Bazen de onu açıyor; – Babanın Kuşu diyor oyuna. Sanırım diş yüzünden bu halde geldi. Normalde portakal suyunu çok sever. 10 tane sıksam hepsini içer. Ama bu aralar içmiyor, dişim dişim diyerek bırakıyor. Yeni dişler çıktığı için ağzında hassasslık var ve portakal suyu da yakıyor olmalı. Hasta olduğunda da kulağını tutması diş ağrısı yüzünden olmalı. Dün acısını azaltmak için Calpol şurup verdik. En rahat içirebildiğimiz ilaç Calpol oldu. Doktorun tavsiyesi ile günde 1 kez antibiyotik şurup da verdik. Hafta sonu planlarını erteledik. Erikli’ye gitmekten vazgeçtik. Selin iyi olursa sitenin havuzunda vakit geçireceğiz. Çok şükür bir hastalıkdan da kurtulduk.
Dün gece saat 24:00 olmuştu. Yatmaya gittik ama Selin uyumak istemedi. Beraber salona gittik. Çekmeceyi açıp kitabını çıkardı. Bana birşeyler okudu. Sonra Şengül’ün ona aldığı uyunu çıkardı. Alibaba’nın Çiftliği oyunu. Tahtadan birşey. Üzerinde hayvanlar var. Hayvanları uygun yerlerine koymak gerekiyor. Onunla biraz oynadık. Oyuncağı alıp yatağa gittik. Yatakda da biraz oynadı, sonra bana verdi: – Bana bunu sakla! dedi. Ondan sonra uyudu. Gece de 3:00 gibi sürekli uyandı. Ağlayıp durdu. Ağrısı yoktu. Neden ağladığını anlamadık. Belki kabus gördü. Çok hassas bir kız. Genelde akşam yatmak istemez ve bunu tartışma konusu yaptığında ağlıyor ve zoraki uyuyor. Sonrasında da gece böyle ağlayarak uyanıyor. Bu sebepten kızmadan ne isterse yaptım ama yine ağlayarak uyandı. Sonra tekrar uykuya kaldığı yerden devam.
Yaptırmamız gereken 1 aşı kaldı. Hepatit A. Doktora aşı hakkında sordum. Acaba yaptırmalı mıydık. Sonuçta zorunlu değil isteğe bağlı bir aşı. Doktorun yanıtı net oldu. Küçük çocuklar bazen Hetatit A mikrobunu alsalarda farketmeden iyileşebiliyorlarmış. Ama yaş ilerledikçe bu başığıklık azalır ve savunması zor olurmuş. ileriki yaşlarda sıkıntı yaşamamak adına yaptırmamızı önerdi. Aşının koruyuculuğu 9-10 yıl olduğu sanılıyormuş. iyileştiğinden emin olduktan sonra yaptırmayı planlıyoruz ama şimdiden doktor ve hastane korkusu başladı. Allah yardımcımız olsun