Gül Erçetingöz’ün kaleminden bir yazı: Alıntının yapıldığı site için tıklayınız Şimdi yazının başlığını görünce “bu da ne?” demeyin. Ülkemizde özellikle son aylarda özellikle manken, sanatçı, ev hanımı, kamu çalışanı, çalışmayanı kısaca tüm bayanlar bir doğurganlık mevsimine ve hevesine girmiş gidiyor. Vallahi doğuran doğurana. Darısı başıma..
Gelelim nereden çıktı bu doğurma yazısı. Ee, sağım-solum, önüm-arkam, tanıdığım ve arkadaşım olan herkesin bir çocuğu var son zamanlarda. Hele bir Kayra kızımız var ki görmeyin. Lahana bebek. Arkadaşım Nurdan ve Gökhan Yüzbaşıoğlu çiftinin dünyaya yeni gelen kızları; Kayra. Vallahi her bebek güzel ama o bir başka güzel görünüyor gözüme. Ana-babasını sevdiğimden gözüme güzel gelmiyor. Resmen güzel bebek. Vallahi bende heveslendim Kayra bebeği görünce ne yalan söyleyeyim. Lahanam, Kayram buradan seni kokluyorum. Eee hadi yazıya dönelim. Hah, ‘’Baby On Board’’ yani, “dikkat içeride bebek var” yazısı asılan trafikteki her arabaya gıcık oluyorum. Neden mi? Bu yazı arabaya neden asılır? Hem de İngilizce Baby On Board !!! Bebek arabanın arka koltuğundadır, trafik canavarı sürücüler bu yazı ile güya uyarılır. Adı üstünde, boşuna bu sürücülere trafik canavarı dememişler. Paldır küldür giderler trafikte. Hele bu paldır küldürlükleri arasında camda asılı üstelik İngilizce uyarıyı mutlaka anlayıp pür dikkat olurlar arabalarını kullanırken bu trafik canavarları. Kısacası sözüm sosyetik anne adaylarına; bu yazıyı laf olsun ya da bebeğinizin araçta olduğunu iki-üç sosyetik ve İngilizce bilenlere hava için asmayın. Bebeğinizin gerçekten güveni için Türkçe yazılı olanını asın arabanızın camına. O kadar cahil ve ilkokulu dahi bitirmemiş, Türkçeyi zor bela yazıp okuyan şöför var ki trafikte, hava yapacağım diye bebeğinizi ve kendinizi riske atmayın. Neden bunu yazdım söyleyeyim. Geçen gün İstanbul’un sosyetik restoranı Papermoon’da öğle yemeğindeydim. Oturduğum masadan rahatlıkla restoranın önüne gelip giden araçları görüyordum. Önce Şebnem Dinçgör Dereli’nin aracı geldi. Şebnem Dinçgör kim mi? Eski manken, yeni evli ve anne…İstanbul’un hatırı sayılır sosyetiklerindendir kendisi.
Onun aracının arkasında da aynen Baby On board yazılı. Bebeği varya, asmış arka cama. Arkadan yakın arkadaşı Ayşe Erdem aracıyla geldi restoranın önüne. Onunda aracının arkasında Baby On Board asılı. Ayşe Erdem kim mi? Tanımayanlara tanıtalım. Müteahhit Hasan Erdem’in ikinci eşi. Aslında en kolay şöyle tanıtabilirim. Lo-li-ta sosyetik Öykü Erdem’in cici annesi. Aslında Ayşe Erdem eskiden sosyetik değildi. Genelde sanatçı takımıyla arkadaştı. Ama gel zaman, git zaman sözde sosyetiklere o da karıştı. Eee normal her gün Akmerkez’de alışveriş, MOS kuaförde saç yapımı, akşam üzeri veya öğle Papermoon, gecce yarısı şarkıcı Arto’yu izlemek derken insan bir anda sosyetik oluveriyor zaten. Ayşe Erdem’in de cici cici bebeleri oldu da büyüdüler bile. Her neyse bir baktım hemen Ayşe Erdem’in ardından restorana gelen aracın içinden Melis Ersoy indi. Melis Ersoy kim? Söyleyeyim. Modacı Vural Gökçaylı’nın eşi Meral Gökçaylı’nın ilk eşinden olma kızı olur kendisi. Ayyy dedim bununda çocuğu vardı. Gerçi hatırladığım kadarıyla bir oğlu var ve dört ila beş yaşları arasında olmalı. Yani Baby değil… Şimdi bunun da arabasının arkasında yazıyordur Baby On Board.. Derken, kendi kendime, “evvet alkış alkış” yazıyor…yazıyor, o dokunaklı Baby On Board yazısı onun aracında da yazıyor. Vallahi o gün gözlerim doldu doldu taştı. Yemek burnumdan geldi. Duyarlı annelerin arabalarındaki bu yazıyı gördükçe. Her neyse bizim daimi bir arada dolaşan üçlü annelerimiz Şebnem Dinçgör Dereli, Ayşe Erdem, Melis Ersoy Papermoon’da öğle yemeklerini yiyip akşam gezmesinin alışverişi için Akmerkez’e doğru yatay bir geçiş yaptılar. Yanlarına birde yine eski ve zamanın en popüler, en sevilen, her davette yer alan mankeni Allegra Levi’de katılmıştı. Yaa Allegra Levi evli değil, bebeği yok, ne güzel ayak uyduruyor kocalı ve de bebekli bayan arkadaşlarına bravo vallahi. Kıza o gün baktıkça ayrı bir hüzün kapladı içimi. Evli kadınların yanında öyle bekar bekar üstelik baby’si de yok. Size tekrar söylüyorum. Anneler Arabanıza İngilizce “Bayb On Board” yazısı asmayın, son günlerin en matrak konusu çünkü. Türkçeyi bilmeyen şoförlere yalnızca iki kelime İngilizce dersi vermeyin trafik de…