Çocukların dersleri bu yıl çok iyi geçti. Sınavlarında güzel notlar aldılar. Selin için özellikle zor dönem oldu. Çünkü hem okul değiştirdi, hem yeni arkadaşlar ve öğretmenler olunca alışma süreci zor geçti. Sınıfındaki bir çok öğrenci hazırlık sınıfından geliyor ve 1 yıl öncesinden arkadaşlık kurmuşlardı. Önceleri hazırlık okumak istedi ama ingilizce seviyesi çok iyi olduğu için boşuna 1 yıl geçirmesi gerekecekti. Hem zaten orada da yeni arkadaşlık kurma süreci olacaktı. Bir ara psikoloğa bile götürmeyi düşündük. Ama biraz gözyaşı ile rahatladı. Derslerin işlenme şekli de okulunda çok farklı. Örneğin; kağıt kullanımı bu okulda yok. Herşey tabletler üzerinden yapılıyor. Öyle kalın ders kitapları da yok. Öğretmen sınıfa geliyor, çocuklar ilgili dersin adını Google Classroom üzerinden seçiyor. Derste işlenecek konu ve ödevler orada pdf olarak yüklenmiş oluyor. Ödevleri de yine tablet üzerinden yapıp sisteme yüklüyorlar.
Ayrıca verilen konu hakkında sunumlar yapıyorlar. Tüm sınıfa hazırladığı sunumu anlatıyor. Hem Türkçe hem İngilizce bu şekilde işleniyor. Bence harika bir sistem. ingilizcede bir çok kelime ezberleyebilirsiniz ama bunu cümle içinde kullanmakta zorluk yaşıyorsanız, dinlediğinizi anlayamıyorsanız bir önemi kalmıyor. Hem kişisel olarak gelişime de katkısı oluyor, özgüven olarak daha gelişiyorlar. Bugün iş hayatında bir çok insan topluluk karşısında konuşamaz, toplantılarda söz alıp kendini ifade edemez, sunum yapmayı bilmez.
Bir diğer değişim ise Almanca oldu. Hem Duru hem de Selin almanca 2nci dil görüyorlar. ispanyolca artık yok. Açıkçası ispanyolca derslerin de bir faydasını kimse göremedi. Almanca için en azından her yıl bir Almanya şehrine gidiyoruz. Orada kulak dolgunluğu ve konuşma pratiği yapabilirler. Bu sebepten hem ödül olması hem de Almanca kulak doldunluğu için ara tatilde 1 haftalığına Berlin’e gitmeye karar verdik.
Berlinde merkeze ulaşımı kolay olan bir otelde 2 oda aldık. Kalvaltıları diğer otelleri göre çok daha zengindi. Ulaşımı metro ile yaptık. Berlinde 3 büyük gezilecek merkez var. Tiergarten, Potzdamer Platz, Alexander Platz.
Çocukları Nazi soykırımı ile iyice bunaltmak istemediğimiz için çok fazla o detaylara girmek istemedik. Soykırım anıtını göremeleri bile yetti. O yüzden daha çok merkez yerlerde gezmeyi alışveriş yapmayı seçtik. Bergama müzesi yıllar sürecek bir tadilata girdiği için gidemedik. Eğlenceli ilizyon müzesine gittik. Güzel restoranlarda yemekler yedik. Selin kendi ihtiyacı doğrultusunda alışveriş yaptı. Kıyafet alışverişleri her zamanki gibi Primark dan yapıldı. Makyaj için Dougles mağazaları. Duru manga çizgiroman sevdiği için sevdiği karakterlerin oyuncakları, çıkartmaları ve bardaklarından aldı.
Berlinde çok fena yağmur gösteriyordu. Fakat havaalanından iner inmez bizi güneşli bir hava karşıladı. Biz oradayken çok az çiselenme şeklinde bir yağmur gördük. Daha çok gece sabaha kadar yağdı. Son gün dönerken demiryolları greve girdi. Demiryolu işçileri hem enflasyon zammı istiyor hem de vardiya sürelerinin 1 saat kısıltılmasını talep ediyorlardı. Bu yüzden tren ile havaalanına döneme şansımız yoktu. Otobüs ise 2 saat sürüyordu. Üstelik eskiden Tegel çok yakınken yeni Brendenburg havalimanı çok uzak bir yerdeydi. Biz de Bolt adında uygulamayı keşfetti. Bizim eskiden kullandığımız über gibi bir uygulama. Bolt da saatlere göre farklı fiyatlar çıkıyor. normalde 45€ tutacak bir fiyat Bolt ile 28€ tuttu. 2 saat yerine 30dk da ulaşmış olduk ve aktarma, bavul sürükleme olmadan çok konforlu bir seyehat yaptık.
Bu yılın son tatilini de tamamlamış olduk. Seneye artık bakalım nerelere gideriz.