2 haftadır hayatımız allak bullak durumda. Önceleri Duru’nun sinüsleri iltihaplandı. belki de covid olabilirdi bilmiyoruz. antibiyotik kullandık. tabi öncesinde doktor ile görüşüp danıştık. Duru iyileşirken Şengül ablamız bu defa hastalandı. Pazartesi geldiğinde halsizliği, baş ağrısı ve boğaz ağrısı vardı. hemen hastaneye test yaptırmaya gönderdik. akşama da sonucu pozitif çıktı ve biz karantinaya alındık. Filyasyon ekipleri geldi. bizlere de test yaptılar hepimiz negatif durumdaydık. Aradan 1 hafta geçti bende de sinizüt gibi bir belirti çıktı. tek şikayetim burnum dolu ve gözlerime vuran bir ağrı. aradan birkaç gün geçti. Ben bunun mevsimsel bir alerji olduğunu düşündüm. O arada Şengül iyileşmeye başladı. Bir sabah boğaz ağrısı ile uyandım. gidip test yaptırdık ve pozitif olduğumu öğrendim.
Kabus ondan sonra başladı. Ertesi gün ilaç getirip verdiler. Favimol adında bir ilaç. Ama o arada benim ağrı da geçmişti. kullanmak niyetinde değildim. kendimi çok iyi hissediyordum. Kullanmak istemediğimi söyleyince Hilmiye endişelendi. Neymiş, herkes kullanıyormuş. Ardından annemler, akrabalar herkes kullan diye baskı yapınca 8 tane ilacı attım ağzıma. İçindeki kullanım klavuzu beni hiç tatmin etmemişti oysa. 4 yada 5 adet farklı ilaç var. hastalığa göre değil ellerindeki stoklara göre dağıtıldığı belli. hastanın durumu da çok önemli değil. kutu bırakılıyor ve içmeni bekliyorlar. ilk 8 taneyi içer içmez ağrılarım başladı. doktoru aradım, bunu yapan covidmiş. ağrı yalnız kas yada kemik ağrısı değildi. daha önce zona ve bel fıtığı olduğum için tarifi benim için kolaydı. Bu bildiğin sinir sistemi ağrısıydı. belimdeki siyatik sinirleri üzerinden bel ve bacaklarımda hissediyordum. ayağa kalkınca geçiyordu. 8 tane ilaç içince ağrı kesici de almak istemedim, acımın nereden geldiğini çözmeye çalıştım. ayrıca tenime dokunamıyordum. tenimde de bir hassasiyet vardı. üzerimdeki ince kıyafetler bile rahatsız etti. ishal, halsizlik ve psikolojik mutsuzluk gibi etkileri de devamında geldi. gece oldu ve diğer 8 ilaç içmem için zorlandı. onu da içtim ve sabaha kadar uyuyamadım. sabaha karşı etkisi geçince ağrımda azaldı. uyumuşum…
ertesi gün 3 e düştü ilaçlar. yan etkiler iyice rahatsız etmeye başladı. bana bunu yapan covid değil ilaçlardı. ertesi gün bırakma kararı aldım. kendimi öldürmeye niyetim yoktu. ilaçları kesince yan etkiler azalmaya başladı. ağrı azaldı, ten hassasiyeti gitti, ishal kesildi. en önemlisi psikolojim yerine geldi. C ve D vitaminleri, deniz sunu, burun açıçı ilaçlar bana yeterliydi. Nitekim çok hızlı bir şekilde iyileştim. kan sulandırıcı kullandım, o da burum kanamam olunca çok kanamasına neden oldu. 2 günde 1 almaya başladım. Koku hiç alamıyordum. Zeytin yaprağı çağı içmeye başladım ve koku alıştırmaları yaptım. artık biraz biraz koku da gelmeye başladı.
Evin üst katında izole edildim. Hilmiye gıda ihtiyaçlarımı bırakıp gitti. çocuklarla internet üzerinden görüşebildik. Hilmiye çok zorlandı. 2 çocuğa baktı, evi temizledi ve yemek yapmak zorunda kaldı. Tam izole süremiz bitecekken filyasyon tekrar geldi ve test yaptı. Selin ve Duru pozitif çıkmasın mı. Hilmiye hala negatif. aramızda en sağlamı o çıktı. Cocuklara ilaç yok. sadece baş ağrıları var, sinizüt gibi. onu da sinüs kit ile temizliyoruz. koku onlar da alamıyorlar. biraz boğaz ağrıları oldu. ama genel olarak durumları iyi. derslere giremiyorlar. odalarından çıkmamaları gerekiyor ama Duru bu konuda çok dikkatsiz. hala bilincinde değil. hatta hastalığını kıskanıp ablasına koştu, ben de corona kapmışım diye sevinçle söyledi. onu fena bir hastalık olarak görmüyor.
Benim bugün son günüm ve iyileştim. çocuklar da muhtemelen haftaya halletmiş olur. Avrupa tüm herkesi aşıladı, bizim ülkemizde hala yaşlılar bitmedi çünkü yeterince aşı yok. ekonomik kriz giderek büyüyor. dünya garip bir hale büründü. artık en yakın ev halkı bile birbirinden uzak ve mesafeli bir yaşam sürüyor.
Hastalıktan tamamen kurtulup yazlığa gitmeyi ve sessiz bir yaz geçirmeyi çok istiyoruz. Genel sokağa çıkma ve seyehat yasakları, karantina, hastalık derken aylardır evdeyiz. gelecek için çok endişeliyiz