Gerçekten de hata yapıyoruz dizi izlemekle. Dün akşam Hilmiye önce “Deniz Yıldızı” denilen saçma diziyi ardında da “Küçük Sırlar”ı izledi. Evde neredeyse hiç konuşma sohbet ortamı olmadı. İşin kötü tarafı Selin de oturup baktı. Ben oldu bitti Selin uyanıkken dizi film açılmasına karşıyım zaten ama Hilmiyeyi de çok kıramadım. Bugün internetten bakındım. TV’nin çocuklar üzerinde etkilerine. Sonuçlar düşündürücü. Bu kadar uzman aynı şeyleri söylerken biz peki söylenilenlere inanmıyor muyuz, yada Selin daha çok küçük böyle şeyleri anlamaz mı diye düşünüyoruz. Bence hata yapıyoruz.
Selin’in bu dönemde zihni olabildiğince açık. Tıpkı süngerin suyu çekmesi gibi herşeyi içine almaya elverişli dönemde. Reklamlarda gördüğü birşeye tepki vermesinden belli. Dün akşam küçük çocuğun bir horozla olan reklamı vardı. Peynir reklamı olabilir. Bize defalarca geri aldırıp izledi ve kahkahalarla güldü. Tabi her programı bu şekilde karşılamayabilir o halde. Tıpkı aygaz’ın yeni astronotlu reklamı gibi. Görünce korkup ağlamaya başlıyor. Yani mutlu olduğu gibi, üzülmesi, korkması, endişe duymasını da sağlayabiliyor.
[pro-player width=”450″ height=”300″]http://www.youtube.com/watch?v=XcJL3uvwk78[/pro-player]
Artık bencilliği bırakıp bunlara bir sınırlandırma getirmeli ve daha dikkatli olmalıyız. Bilinçli ebeveynler olmalıyız.
Bakın dizilerin etkileri nelermiş. Bulduğum birkaç yazıyı paylaşmak istiyorum.
_Aile içindeki iletişimsizlik çocuğun daha fazla televizyon izlemesine,
izledikçe de olayların çözümü değil daha da karmaşıklaşıp aileye duyduğu öfke ve kızgınlığın farklı yollarla aktarılmasına yol açmaktadır.
_Şiddetin ifadesini kolaylaştırdığı kesindir dizilerin. Öfkesini kontrol edemeyen kahramanlar vurup kırıp birilerini öldürdükçe, toplumda şiddet de son derece kolay ve olması gereken bir olgu olarak kabulleniliyor ki orta öğretimde bir dönem tüm gençlerin Polat Alemdar gibi giyinip onun gibi yürüdükleri, onun gibi yaşamaya çalıştıklarını bilmeyen yoktur.
_Üzüntü ve sıkıntı pek çok çocukta korku olarak geri dönmektedir. Yalnız kalmaktan, toplum içinde birey olamamaktan, şiddetten kaçan bazı çocuklar içine kapanık bir hayat sürebilmektedirler ve bunun etkileri de oldukça çok çeşitlilikte karşımıza çıkmaktadır.
_Okuma alışkanlıklarını yitirip sadece hazır olarak karşımıza getirilen bazı filmleri izlemek kolaya kaçmak, çocuğun zihinsel gelişimini de olumsuz bir biçimde etkilemektedir.
_iletişimi, aile içi ya da arkadaşlık etkilerini de en az indirebilmektedir. Tüm aile akşam bir araya gelip televizyonu açıp dizileri izlediğinde kimse kimseyle konuşma ihtiyacı duymamakta gittikçe yalnızlaşan bireyler meydana gelmektedir.
_kahraman olarak kabul gören bazı kahramanları çocuklar kendileriyle özdeşleştirmekte onun yaptıklarını da yapmaya çalışmaktadırlar. Kendini spiderman sanan çocuk 5. kattan atlamış uçacağına inanmış ve ölmüştür.
Son dönemde yine en çok karşımıza çıkan sihirli güçleri olan, bir sihirle her şeyi aniden yapan dizi filimler oldukça moda. Bırakın çocukları gençlerin bile bu filmlerdeki diyalogları sık sık tekrarladığını görebiliyoruz. Yine kolaycılığa özendiren tipik bir oluşum.
Fransa da 3,5 yaşından küçük çocukların televizyon izlemesi yasaklandı son günlerde. Ciddi anlamda bizim ülkemiz için de düşünmemiz gereken bir çözüm olabilir.