2 Ocak Durunun doğum gününü kutladık. Cumartesi gününe geldiği içinde yakın bir kaç arkadaşı davet ettik ve tam gününde kutlama şansını elde ettik. Duru için bir elbise almıştık ama sıkıyor diye giymedi. Onun yerine daha önce alınmış olan siyah elbisesini giydi. Gerçekten çok güzel oldu. Evde Şengül ablanın hazırladığı ikramlıkları verdik. Pasta ise Winx karakterli idi. Ev süslemeleri de yapıldı. Çok güzel bir ortam oldu. Öğleye doğru Duruyu hazırlamaya başladık. Bizimki baktık şarkı söylüyor; “Ben bugün çok mutluyum, bugün benim doğum günüm”. 3 yaşın kutlu olsun bebeğim.
Dışarıda kar yağışı başlamıştı. Bu yıl yılbaşı da kar yağışına denk geldi. Yılbaşında da evden çıkmadık. Arabanın lastikleri yaz lastiği olduğu için riske de girmek istemedik. Çoçuklar 22:00 a kadar dayandılar, sonra uykuya daldılar. Yılbaşı için de güzel bir masa hazırlayıp yemek yedik.
Duru bu aralar çok fazla çikolata yiyor. Çiko istiyorum diyerek dolabı açıp aranıyor. Ondan saklar olduk artık. Geçen hafta dişinin ağrıdığını söyleyip durdu. Calpol vererek ağrısını giderdik. Çürüdüğünü düşündük. Resimlerini çekip diş hekimi arkadaşıma gönderdim. Yeni diş çıkması ile ilgili değilmiş. altta 10 tane dişi var. Beklenen diş de olmadığına göre çürük olabilirdi ama görünürde siyah bir lekelenme de yoktu. Hisar hastanesinden randevu aldım. Cuma günü Hilmiye izin alıp götürdü. Korkacağını düşündük ama Duru bizi yine şaşırttı. Güzelce ağzını açmış. Doktor dişlere tık tık vurmuş, acıyor mu diye sormuş. “Acıyor yok” cevabını vermiş. Allahtan çürük yokmuş. Dişlerinin arası boşluk olduğu için giren yiyecekler ağrı yapıyormuş. Bu yaşta çürük olmaz zaten diye düşünmüştük ama yanılmışız. Başka bir hastası varmış 3 yaşında. 1 tane sağlam gerisi tamamen çürükmüş. Genel anestezi altında ameliyat şeklinde tedavi etmişler. Düş dişlerinde sinir olmadığını, dolayısı ile acı vermez düşüncesi da yanlış. Süt dişlerinde de sinir olur ve acı verirmiş. Ayrıca Durunun ağzında yemek tutması da diş ağrısına bir neden olabilirmiş. Bıraksan çürüyene kadar ağzında tutar yemeği.
Selin okulunda çok mutlu. Okumayı tamamen öğrendiler. Yazma da el yazısı ile. Selin bol bol kitap okuyor, okudukça da mutlu oluyor. Daha ilk yarı yıl bitmedi ve öğrendiler. Matematik daha zor geliyor. Çıkarma ve toplama yöntemlerini gösterdim, onun da üstesinden gelmiş görünüyor. 25 Ocakta yarı yıl tatili başlıyor. Yarı yıl için bir performans ödevi verilecekmiş. Ödevlerini de güzelce yapıyor. Ama eşyalarına pek sahip çıkmıyor. Okula götürdüğü kalemi arkadaşlarına veriyor. Hilmiye çok kızıyor bu duruma. Her isteyene verilmez diye kızıyor. Bazen evde silgi bile bulamıyoruz. Çok paylaşımcı ama bu kadar da olmamalı.