2 hafta önce Duruyu doktora götürdük. Gece uyanıyor, ağlıyordu. Öksürük yatarken başlıyor, şurup veriyoruz kesiliyordu. Selin’in de 1 tane aşısı vardı. Hep beraber hastaneye gittik. Çok ciddi bir problemleri görünmüyordu. İzlem doktor çok yoğun olduğu için Fazlı Doktora gittik. Duruyu daha muayene eder etmez bizden hemen röntgen çektirmemizi istedi.Durunun rahat nefes alamadığını, ciğerlerine kadar indiğini söyledi. Dikkatlice bakınca gerçekten de zorlandığı görülüyordu. Akşam verdiğimiz şurupların bir kısmı da daha çok sulandırıp öksürüğü tetiklemiş. Hilmiye biraz çekinerekten röntgene razı oldu. O röntgen sonrası kan tahlili ve hava yolu ile ventolin verilmesini istedi. Selin için de karma aşı yaptırdık. Çok ağladı ama sonra sustu. Hemen röntgen çektirdik. Sonra Nebulizatör ile Ventolin verildi. 3 set halinde 10 ar dakikalık buhar şeklinde aldı. Ağlamaktan yorgun düşüp Hilmiyenin kucağında uyudu. Sonra hemşire kan almak için geldi ama damar yolunu bulmadıkları için canını acıtmaktan öteye gidemedi. Fazlı Bey’e tekrar gittik ve röntgen sonuçları da onu doğruluyordu. Astım ile Bronşit arası bir yerde duruyor rahatsızlığı. Yani farkına varmasak astım olmaya doğru gidiyordu.
Fazlı bey mikrobik olup olmadığını görmek için kan tahlilini kesin isteyince başka bir hemşire gelip aldı. Bir mikrar enfeksiyon varmış. Antibiyotik ve Ventolin beraber kullanılacak dedi. Eczaneye gidip Nebulizatör adı verilen cihazdan aldık. 1 hafta boyunca uyguladık. Durunun gece uykuları düzene girdi. Daha rahat nefes alıyordu. Ertesi hafta kontrole gidince doktor da iyileştiğini doğruladı. Selin için de arada bir verebileceğimizi söyleyince 2-3 gün de Selin’e Ventolin verdik.
Doktor şurubu yerine Nebulizator ile Ventolin vermeyi tercih ediyor. En azından ilacın yan etkileri daha az oluyor ve ciğerlere direk ulaştığı için daha çabuk iyileşme gösteriyor. Hastalık bitti ama Duruda yaramazlık eşiği bir hayli arttık. Artık yükseklere çıkıp atlıyor, düşüyor. Ağzında tuttuğu suyu yere boşaltıyor, üstüne bir de yere yatıp o suyu tekrar içmeye çalışıyor. Su ile oynamak en büyük eğlencesi. Dışarı çıkardığım da da inatla suyun içine girip deliler gibi oynuyor. Her yeri batana kadar durmuyor. Eve zor çıkarıyorum. Kedi köpek gördüğü zaman kavalıyor. Sitede bir köpek var, kocaman. Sarılıyor, sahibinden tasmasını alıp tutuyor, köpeği gezdiğiyor. Ağzına elini sokuyor. Çok fena bir kız. Selini elinden geldiğince dövüyor. Geçen akşam kafasına ağır bir oyuncak ile vurdu. Ardından yetmedi oyuncak mikrofonu eline vurdu. Selinim de çok şevkatli, ona hiç zarar vermiyor ama canı yandığında ağlıyor.
Konuşmasında hiç ilerleme yok. Ama çok güzel anlıyor. Tek yeni kelimesi gaga. Biz de onun ne olduğunu daha anlayamadık. Ama içlerinden en büzel “Baba Eee” demesi güzel.
Selin kendine okulda çok iyi bir arkadaş buldu. Bizim 3 blok yanımızdaki binada oturuyorlar. Ece ile kanki olmuş durumdalar. Annesi bazen bize bırakıyor, bazen de Selin onlara gidiyor. Serviste çok konuştukları için beraber oturtmuyorlar. Birbirlerine hediyeler veriyorlar, bir sohbet bir sohbet sormayın. Annesi Oksana ve Babası Gökhan ile de tanıştık. Baba benim hemşerim aynı zamanda. Selin belki de bu yüzden hergün okula gitmek istiyor. Geçen yıllarda hep zorla gönderirken bu yıl artık kendisi istiyor. Belki de artık büyüdüğünün farkındadır. Sticker ve dergi almaya devam ediyor. Birisi market mi dedi, hemen gelecek.
Umarım ilerde hep böyle iyi arkadaşlar edinirler.