Denizatından geldikten sonra Duru tekrar rahatsızlandı. Akşam doktora gittik ve acilden bizi ultrason için gönderdiler. Ultrasonda yine bağırsağında bir düğümlenme vardı. Doktor ölçüm yaparken bir anda kendiliğinden açıldı. Düğüm olduğu zaman yuvarlak halka şeklinde görülüyor. Açılışını da gözlerimle görmüş oldum. Böyle durumlarda yemeyi ve içmeyi bıraktırıp, bağırsak hareketlerini yavaşlatmak en doğru yapılacak şey. Ramazan ayı bitti ve geçen hafta 3 günlük Ramazan Bayramı başlamıştı. Bu bayram öncesi işyeri yarım günlük çalışmayı tatil etmeyince işe gittik. Ben Avea binasından çalıştığım için erkenden eve geldim. Hilmiye de gelince Tuzlaya gittik ve mezar ziyaretlerini yaptık. Bayram günü 9 gibi kalktık. Güzel bir kahvaltı hazırladım ve Aynur Teyzeleri bize geldi. Baharla epeyce oynadılar. Sonra onlar Tuzla tarafına geçti ama Baharı bize bıraktılar. Akşam da hep beraber yola çıktık ve Silivriye gittik. Silivri de Nabi’nin almış olduğu tarlada piknik yaptık. 2 tane güzel köpeğe biraz et verince bize bekçilik yaptılar ve diğer köpekleri yaklaştırmadılar. Gün batımı ve karşı dağda Rüzgar gülleri vardı. Manzara karşısında mangal yapıp, çaylarımızı içip döndük. Eve gelişimiz 00:30 civarıydı. Banyo yapıp yatmak 1:30 civarındaydı. Hepimiz çok yorulduk.
Ertesi gün de 11:00 e kadar uyumuşuz. Kahvaltıda yine döktürdüm. Kendime pastırmalı ve peynirli yumurtalı ekmek yaptım. Diğerlerine sade peynirli yumurtalı ekmek. Balkonda çocukların mini masasını koyup kahvaltı yapmak çok eğlenceli. Sonrasında havuza gittik ve epeyce takıldık. Duru üşüdüğü zaman çıkarıp kuruluyoruz. 2 dk sonra tekrar giriyordu. Benim kucağımda büyük havuza giriyor ve burnunu kapatıp beraber dalıyoruz. Suyu çok seviyor ama bir de içmeye çalışmasa güzel olacak. Havuzdayken bana şöyle diyor:”Baba kaka yok, çiş yok” Bunu ben kendisine söylüyordum sürekli. o da bana söylüyor. Denizatında 2-3 kez havuza kaka yapınca artık sık sık hatırlatmak gerekiyor. Havuzda ona can yeleği giydiriyorum ve bırakıyorum. Bir süre sonra denge kuramadığı için dönüveriyor. Yakında alışacak gibi. Sudan hiç korkmuyor. Selin hala kolluklarla yüzüyor. Cesaret gösterse o da bırakacak gibi.
Havuzda geçenlerde yine kendinden büyük çocukları dövüyordu. Çocuğun su tabancasını aldı. Çocuk da bu benim deyip elinden alınca, elindeki kovayı kafasına vurdu. Ağlayarak annesine koştu zavallı. Biraz şiddet yanlısı. Seline çok vuruyor ama Selin ona hiç şiddet göstermiyor.
Gelelim başlığın konusuna. Artık herşeyi söylüyor. 2 kelimeli cümleler kurabiliyor. Bu mucize gibi 10 günlük zaman içinde oldu. Baba çirkin, anne çirkin, Duru nano. Ne anladık; Duru güzelmiş, biz çirkin. Selini heeeg gibi bir ses çıkarıyordu. Artık Selin diyor. Dili bir anda değişti ve gelişti. Beynindeki sinirlerden bir kaçı bağlantı kurdu sanırım. Bu aralar çiş eğitimine başladılar. Ama pek başarılı değiller. Zırt pırt çiş yapıyor koltuklara ve halılara. Arada bir kaka yaptığı da oluyor.