20 gün önce Duru fena hastaydı. Gece öksürükleri bir türlü uyutmuyordu. Kalkıp alerji şurubu içiriyorduk. Antibiyotik de kullandık. Hemen ciğerlerine inip bronşite çeviriyor. Tam iyileşti derken hafta sonu tekrarladı. Burun akıyor, öksürük, balgam. Allahtan ateş yapmıyor. Sabah önce Selini okula bıraktık sonra biz doktora gittik. İzlem Doktorumuz artık Hisar Hastanesinden ayrılıp LimaMed de kendi kliniğini açtı. Çok da rahat oldu ama mesafe biraz uzadı bizim için. Duru hasta haliyle bugün zehir gibiydi. Atom karınca gibi sürekli hareket halinde, yaramazlık peşindeydi. Öyle tatlı da konuşuyor ki kızamıyoruz. Seline resmen eziyet ediyor.Doktorumuz yine antibiyotik verdi ama öksürük geçmezse kullanacağız. Nebilizatör ile hava 1 hafta verip başka bir yönteme geçeceğiz. Pulmikort denilen ilaç gözlere de geldiği için zarar veriyormuş. Ayrıca alerji testi de yaptırmak istedik ama tok olduğu için yaptıramadık. Bakalım haftaya durumu ne olacak.Dün akşam banyodan sonra erkenden uyudu kucağımda. Yatağına yatırdım ama 2 saat sonra uyandı. Uykusunu almış dinç bir şekilde yanımıza geldi. Acıkmış birşeyler yedi. Sonra uyduk hep beraber. Duru Selini uyuttuktan sonra yanımıza geldi ve aramıza yattı. Epeyce bir döndü durdu, uyutmadı beni. Bir ara ses kesildi, herhalde uyudu dedim. Dönüverdim 1 çift göz bana bakıyor, sessizce “Baba, sen istersen benim yatağımda uyu, biz de annemle rahat rahat yatalım” demez mi. Gittim onun yatağında sabahladım. Bugün doktordan sonra okula gidecem diye tutturdu. Şengül evde kal deyince nasıl kızıyor. Bana bak adam! ben okula gidecem!
Okulu çok seviyor, arkadaşlarının hepsinin adını öğrenmiş. 1 tanesi Yusuf adında zenci bir çocuk. ilk zaman bilmiyordu, bu zenci çocuk kim dedim, zenci işte dedi. Sonra “Baba bana bu çocuğun adını sorarmısın” Adı ne kızım diyorum, sırıtarak “zenci!” Neyseki çok uzatmadan vazgeçirdik. Duyan da bu çocuğa ne öğretiyorlar der. Çok mutlu bir şekilde gidip geliyor. Bir sürü ingilizce şarkı öğrenmiş.
ingilizce deyince Selinin okulundaki bir olayı anlatayım. Bu çocuğu biz özel okula veriyoruz ve epeyce para ödüyoruz. Ama ingilizce ve diğer aktivitelerden memnun değildik. Toplandık bir kaç veli görüşmeye gittik. Toplu halde gidince biraz da yanlış anlaşıldık sanırım. Ülkenin durumu karışık olduğu için okul da yabancı öğretmen bulmada biraz sıkıntı çekiyor. Neyseki konuşarak bir yanlış anlaşılmaya kapılmadan olay tatlıya bağlandı. Öğretmenleri ile de tanıştık. Okul yöneticisi Biz bir sanat yada spor okulu değiliz, o yüzden çok birşey beklemeyin der gibi oldu. Onları anlarım ama ingilizce konusunda beklentimiz biraz yüksekti. Geç olmadan görüp söylemek iyi oldu kanımca. Akşamları Selini ingilizce çalıştırıyorum. Beraber Duolingo uygulaması üzerinden pratik yapıyoruz. Çok da yararı oldu. Sınıfta 5 kişi ingilizcesi iyi onlarlar arasındaymış. Bu gruba ilave ödevler veriliyor şimdi.
Selini bu ay Özyeğin Üniversitesinin voleybol kursuna yazdırdım. Cumartesi ve Pazar günleri 1 er saat spor yapıyor. İlk gittiğimizde yapamıyorum diye çok ağladı. Ne zaman baksak İpek hocanın boynuna sarılmış ağlıyor. Neyseki alıştı ve şimdi gayet mutlu gidiyor. Yüzme ve basketbol dersleri de var ama ona en uygun voleybol gibi görünüyor. Çabuk pesetme ve duygusallaşıp yapamıyorum demesi en olumsuz karakteri. Bunu belki bu sporla aşabilir.
Sitedeki arkadaşı Ece ile arası çok iyi. Hemen hemen 2 akşamda bir görüşüyorlar. Selin artık tek başına gidebiliyor. Asansöre biniyor ve vardığında da bizi geldim diye arıyor. Kitap okuma hızı çok arttı. Artık daha net, eliyle takip etmeden hızlı hızlı okuyabiliyor. Bir sürü kitap bitirdi. Ben de çok seviyorum okumayı, bazen baba kız yanyana oturup okuma saati yapıyoruz. Sihirli Krallık serisinin tüm kitaplarını aldık. Okuldan da çok kitap verdikleri için hepsini bitiremedi ama yakındır.
Ülkenin durumu ise hala çok karışık. Bombalar patlıyor, siyaset çok kirli, işsizlik çok fazla. Bir çok insan haksız yere işinden olduğu için iş de bulamıyor. Hele ki çalıştığım şirketten kimse personel almıyor. En azından bir işimiz var deyip halimize şükredip duruyoruz. Çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakacağız diye düşünmeden edemiyorum. Üniversiteler çok vasıfsız öğrenci mezun ediyor. Hemen her şehirde var artık. İşi bilenler iş bulamazken bu çocuklar okuldan çıkınca sudan çıkmış balık gibi olacaklar. Yurtdışına gitmiş olsaydık belki 1 sene sıkıntı yaşardık ama bir ömür bu sıkıntılarımız olmazdı. Hakkımızda iyi olan olsun, geleceğiniz parlak olsun.