Bir Ankara işi daha bitti. Bugün akşam uçağı ile evime, aileme kavuşuyorum. Kızımın agularını, kokusunu, gülümsemesini özledim. Farklı bir şehirde iş yapmak, onlardan ayrı olmak, bir de iş stresi kemiriyor insanı. Gidiş günü gelsin de bir an önce sarılayım, bitsin özlemim diyorum. Telefonda konuşmalarını dinlediğim zaman, ah bir ışınlanma cihazı olsada orada olsam, ben de görsem, sevsem, kucağıma alıp kokusunu çeksem derin derin diye içimden geçiriyorum. İşlerin yoluna girmesini ve seyahatlerin azalmasını ummaktan başka yapacak birşey yok.
Cumartesi günü kızımı yine doktora götüreceğiz. 2 tane aşısı var. Verem ve Rota aşısı. Canı biraz yanacak yine. Bir ara Medipol Hastanesine götürmesek mi diye düşündük. SSK hastalarına baktıkları için biraz fazla kalabalık. Domuz Gribi yüzünden önlem alalım dedik. Ama doktorumuz Birol Saral için vazgeçtik bu düşünceden. Tam saatinde yetişebilirsek aslında beklemiyoruz. Hemen alıyorlar. Bu defa kızımın fazla ateşi çıkmaz inşallah.
Bu aralar günlük kaka sayımız 3’e kadar çıkmaya başladı. Bu fazladan bez demek ama kızımın canı sağolsun. Bütün bezler feda olsun. Bu normal mi bilmiyorum ama hiç yapamamasından iyidir. Normalde bebeklerde bağırsak ve gaz problemi 3 ay bazen 4 ay sürermiş. Kızımın maşallahı var. 2 ay sonunda hiç problemi kalmadı. Gayet güzel gazını da çıkarıyor, kakasını da. Ama bunu yine de doktora sormamız gerekecek.