Hilmiyenin hayvanlardan korkması hiç iyi olmadı. Selin küçükken hiç çekinmez köpek gördüğü zaman severdi. Duru da aynı şekildeydi. Ama Hilmiyenin aman dokunma, ısırır, koparır demesi ile yavaş yavaş onlar da korkuya kapılmaya başladı. Hele ki Selin havalara hoplayacak duruma geldi. Duru artık daha temkinli yaklaşıyor. Hatta Selin, böcek, sinek, arı gibi hayvanlardan bile korkacak duruma geldi. iş faklı bir boyuta geliyor. Ben ne kadar tersini aşılasam da korku daha etkili anlaşılan. Bu sebepten eve bir köpek bile almayı düşünüyorum. Hem sorunluluk duygusunu bile kazanabilirler belki. Tek korkum hayvanların ömrü çok uzun olmuyor, öldüğü zaman hayal kırıklığına uğrarlar mı?
Hafta sonu Selinin okuluna gittik. Öğretmeni ile tanıştık. Celile Us çok disiplinli sevecen bir kadın. Okulda öğretmenlerin büyük bir kısmı kadın. Bizim öğretmen de Avrupa kolejinden transfer edilmiş. Selinin masasını gördük, arkadaşı Ece ile yanyanaydı. Kitaplarını aldık, etiketlenecek ve kaplanacak. Veliler hemen tel paylaşımı ile whatsup grubu ile kurdular. Biz çocukları da götürdük. Onlar sınıfta çok sıkıldığı için, özellikle Duru, dışarda oyalama görevi bana düştü. Bu sebepten toplantının büyük bölümünde Hilmiye kaldı. Çocuklar bahçedeki trambolinde zıplayıp durdu. Yorulunca da arabasında sızdı. Selin bir ara çok üzüldü. 2nci sınıfa geçmiş 2 tane kız kendi aralarında konuşuyordu. Bunlar bebek daha gel biz başka yerde oynayalım diye şımarık şımarık konuşunca Selin hemen boynunu büktü. “Ben bu okulu artık sevmiyorum, burada okumak istemiyorum” demeye başladı. “Kızım aldırma onlara, onlar da geçen yıl birinci sınıftaydı, o zaman onlarda mı bebekti” diye telkin etmeye çalıştım. Sonra morali yerine geldi. Haftaya ilk ders zili çalacak, sonrasında 1 haftalık Kurban Bayramı başlayacak. son tatilimizi de babaannede geçireceğiz. Bu defa anneanne de bize katılacak. Son deniz keyfini Anamurda yaşanıp döneceğiz. Hepimizin bu tatile ihtiyacı var. Bu aralar işler yoğun geçiyor. Selin de okulu çok özledi artık. Evde bir hayli canı sıkılıyor. Cuma günleri resim kursuna gitmeye yeniden başladı.
Durunun dili artık iyice çözüldü. Biraz fazla kıskanç ve inatçı. Bazen evde TV kapalı oluyor ve hiç izleyen yok. Tam elime kumandayı alıp bir kaç şey izleyeyim diyorum, Duru hemen hoop atılıyor. Oliver aç. Pepe aç. Bazen Selinle de kavga ediyorlar. Duru eline aldığı birşeyle vurmayı da alışkanlık edindi. Kızdığımız zaman da masum bir ifade takınıp bakınıyor. Selin avazı çıktığı kadar ağlıyor. Fena bir çocuk. Banyoya ne zaman birisi girse hemen üstünü soyup o da giriyor. Banyo kovasının içine sığabiliyor hatta kovanın içindeyken kafasını bile suya daldırıyor. Görülmesi ve izlenmesi çok komik sahneler.
Dün dehşet verici bir sıcak vardı. Balkona su döktüm ki biraz serinlesin. Bizim Duru gidip döktüğüm suyun içine yatıp banyo yapmaya başladı. Hatta ağzına bile yerdeki kirli suyu almış. Biraz oynadı, üzerine de su döktüm. Sonra banyoda kovanın içinde yıkandı. Çok da pis olabiliyor bazen. Boşuna bulaşık demiyorum.
Bugün eski beşiğini Hilmiyenin bir arkadaşına vermek için söktüm. Sökerken bana yardım etti. Tornavidayı veriyor, vidaları topluyor. Takım çantama aletleri koyuyor. Çok seviyor erkek işlerini yapmayı.