Bugün yani 12 Ocak çok ilginç bir ay oldu. Bugün yeğenim Yunus Emre 2 yaşını bitirdi. Aynı zamanda Derin’in de doğum günü. Veeee Selin Ecem de 17 ayını tamamlamış oldu. Ömrünüz uzun, bahtınız açık olsun çocuklar. Bazen geriye dönüm yazılarımı okuyunca, yazmakla ne kadar doğru karar verdiğimi anlamış oluyorum. insanlar bir zaman sonra geçmişi unutuyor, Momento filminden çıkmışa dönüyor. Söz uçar yazı kalır diye boşuna dememişler. 1,2,3 derken tam 17 ayı geride bırakmışız. Gaz sancıları, uykusuz geceler, hastalıklar, ağlamalar hepsi unutuldu. Tek bir gülücükle, tek bir sözcükle hepsinin üstü örtüldü; Babaciiii, Anne
Bugün benim için de işimde bir dönüm noktası oldu. Şirket içinde başka bir bölüme geçtim. 2-3 aydır bunu başarabilmek için uğraşıyor, dualar ediyorduk. Kısmet bugüneymiş.
Bu arada Selin’in köpek dişleri görünmeye başladı. Sağ ve sol tarafta 2 küçük pirinç tanesi çıkmış durumda. Bu aralar gece ağlamaları belkide bu yüzdendir. Hala gece yatarken ve sabah giderken bal ve süt karışımı veriyorum. Bazen tok tutması için içine cicibebe koyuyorum.
Bu aralar hava gündüzleri çok güzel, güneşli ve açık. Geceleri ise buz kesmeye devam ediyor. Hastalıksız bir şekilde kışı bitirmek nasip olur inşallah. Arkadaşımız Nihan etrafta yine grip salgını dolaşıyormuş. Bizim kapımıza gelmesin de bu illet…
Selin’in konuşma yetisi gün geçtikçe gelişmeye başladı. Bugün akşam bir diyalog geçti. Hilmiyeyle aramızda konuşuyoruz ve işten bahsediyoruz. Hilmiye bana: “Aman Mehmet, basit bunlar basit” dedi. Bunu duyan Selin: “Basit babaci basit” demez mi. Koptuk…