Dün akşam Selin’le yine bol bol oynadık. Bu aralar kovalamaca oynuyoruz. “Yakaladım seni” der demez arkasına bakmadan koşturuyor. Defalarca bıkmadan bu oyunu tekrarlıyoruz. Haftasonu yeni eğitici oyunlar almayı planlıyoruz. Şekiller, hayvanlar, renkler vs gibi şeylerle ilgili. Çok hızlı öğrenme dönemi içerisinde. Bütün organlarını şimdiden tanıyabiliyor. Ağız, diş, göz, saç, ayak, el vs sorduğumuzda gösterebiliyor. “Benim kızım kim?” sorusuna cevap olarak kendini gösteriyor. Telefonu eline alıp alooo diye önce başlıyor, sonra cıvıl cıvıl konuşuyor.
Her akşam olduğu gibi 21:30 gibi yatağa gittik. Önce yatak oyunları yaptık. Aramıza alıp biraz şımarttık. Önce annesine yuvarlanıp öpücük alıyor, sonra bana doğru yuvarlanıp benden öpücük alıyor. Bu hallerini çok seviyorum.
Ben gece 24:00 a kadar bekledim. Sonra süt hazırlayıp tekrar uyudum. Sütünü güzelce içti. Gece bir ağlama sesi ile uyandım. Selin nasıl ağlıyor ama. Bir an sabah oldu sandım. Saatin 5 civarı olduğunu düşündüm önce, otomatiğe bağlamışım ya, hemen gidip süt ısıttım. Biberona koyarken saate bakmak aklıma geldi. O da ne saat 01:30. Neyse yanına vardım, ışığı açtım. Nasıl var gücü ile ağlıyor. Altı çok ıslandığı için Hilmiye bezini değiştirmek istemiş. Başta normal bir şekilde uyanmış, ama uykusunu böldüğü için sinirlenip ağlamaya başlamış. Bazı geceler bunu yapıyor. O an bir kabustan uyandığı da oluyor. Altını zor bağladık. Yaptığım sütü ancak sakinleştikten sonra içebildi. Sabah 6 gibi giderken tekrar hazırladım. 5 saatte acıkmış olabileceğini düşündüm.
Verdiğim sütlerin içine çok az miktar bal koyuyorum. Bu durum aslında beni endişelendiriyor. Dişlerinin çabuk çürümesine neden olabilir. Özellikle gece uykuda tükürük salgısının da durduğunu düşünürsek endişemde sanırım haklıyım. Dişlerini fırçalamak için eczaneden Nenedent diş macunu aldım. içinde parmak fırçası da vardı. İşaret parmağıma takıp, mercimek tanesi kadar bir macun sıkıp dişlerini fırçalamaya çalıştım ama her seferinde parmaklarımı ısırdığı için yapamaz oldum. Macunu yutması sorun olmuyor, içinde florür maddesi yok. Bende diş çürümesini biraz araştırdım. Yine eczanelerde satılan Zymafluor varmış. Günde 1 tane yemeklerine atılabiliyor ve diş çürümesinin önüne geçiyormuş. En kısa zamanda bunu da deneyeceğim. Zaten Türkiyedeki damacana suların içindeki Flor seviyesi çok düşük olduğu için ileve flor desteği almanın gerektiği bir çok sitede yazıyor. Genelde bu seviye 0,1 ppm seviyelerinde oluyor.
İlacın Uyarılar bölümünde şunlar yazıyor: Flor takviyesi yaparken, diğer kaynaklarda bulunan (başlıca içme suyu, sofra tuzu, florürlü diş macunları) flor miktarı dikkate alınmalı ve doz aşımından kaçınılmalıdır. Dış kaynaklardan alınan flor miktarına göre Zymafluor dozu ayarlanmalıdır. İçme suyu 0.6 mg/l (=ppm)’den daha fazla flor içeriyorsa, Zymafluor kullanımı tavsiye edilmez. Zymafluor 6.aydan itibaren 16 yaşına kadar düzenli bir şekilde aralıksız olarak verilmelidir. Flor profilaksisi daha sonra en çok dış kaynaklardan sağlanır. Hamilelik ve Emzirme: Zymafluor’un insanlarda önerilen günlük dozlarda kullanımında herhangi bir problem bildirilmemiştir. Flor plasentaya geçer. Doğacak çocukta diş çürümelerini önlemek amacıyla, hamile kadınlara flor verilmesinin yararı kanıtlanamamıştır. Bu nedenle, hamilelikte profilaktik amaçlı kullanımı önerilmemektedir.