Bir kaç haftadır yeni bir huyu daha ortaya çıktı. Bazen yalnız kaldığında yada karanlıkta olduğunda bunu yapıyor. Ani bir hareketle kucağımıza gelmek istiyor. Kıvrak bir hamle ile kendini kucağımızda buluyor. Ne oldu Selin, dediğimizde de cevap=koktum (yani korktum) oluyor. Aslında korktuğu bir durum yok. Sadece yalnız kalmayı hiç sevmiyor. Bazen onu test etmek için usulca odadan çıkıyorum. Hilmiye zaten o anda mutfakta oluyor. Salonda bir anda yalnız olduğunu farkedince bizi aramaya başlıyor. Ayak seslerinden yaklaştığını anlıyorum. Sonra karşılaşınca Ceeeeeee….
Bu aralar annesine çok düşkünlüğü var. 1 hafta kadar önce abarttı. Neredeyse 24 saat bırakmayacak. Öyle bir yapışıyor ki, Hilmiye onu taşımaktan beli ağrımaya başladı. Ben kucağıma alayım dediğimde de ağlayarak gelmek istemiyor. Geçen hafta sonu çok fenaydı. Cumartesi günü sabah erken kalktım, hem Selin’in hem bizim kahvaltımızı hazırladım. Fırına gidip taze simitlerden aldım. Uyandıklarında önce Selin’i doyurduk. Sonrasında masaya oturup bir keyif yapalım dedik ama ne mümkün. Öyle bir ciyaklayarak ağlıyor ki, başıma ağrılar girdi. Hilmiye hiç kahvaltı edemedi. Tüm kızgınlığımı bir kenara bırakarak ona gelmesini önerdiğimde beni hiç istemiyordu. Bu ağlamaları ve annesinin kucağını istemesi akşama kadar sürdü. inanılmaz kötü bir gündü. Belki annesinin kendisini bırakıp gideceğinden çok korktu. Pazar günü nispeten daha iyiydi. Çekmeköydeki Zeyland’a gittik, sonra yan tarafındaki oyuncakçıya girdik. Oradan 3 parça oyuncak aldık. 1 tanesini kendisi seçti. Baston saplı minik bebek arabası aldı. Evde de bebeği Ayşeyi içine koyup gezdiriyor.
Diğer oyuncak düğmelerine basınca müzik çalan bir gitar. 3ncü olarak da içinde ütü, elektrik süpürgesi, çamaşır makinası gibi şeyler olan bir paket aldık. Oyuncakçıdan sonra Burger King’e girdik. Selin bizi orada hiç rahatsız etmedi. Eline aldı bebek arabasını, biz yemeğimizi yerken içerde dolanıp durdu. Hafta sonu havalar çok kötüydü. 3 gün daha yağmurlu geçecek. Yaz bir an önce gelsin ve tatil başlasın istiyoruz.
Hilmiye daha önce, Selin’in gece ellerini kaşıdığından bahsediyordu. Dün farketti ki parmak aralarında mantar oluşmuş. Belki tüm sıkıntısı bundandı. Travazon krem sürmeye başladık. inşallah bir an önce geçer. Gece öksürükleri kesildi çok şükür. Artık öksürmüyor. Odadaki kalorifer peteğinin üzerine nem yapması için su koydum. Bu hafta içi tekrar İzlem Hn.a götürüp kontrol ettirmeyi düşünüyoruz.
Artık gece sütlerini hiç içmez oldu. Arada bir yatmadan önce kendisi süt istiyor. Fakat uykusunda vermek istediğimizde çok sinirlenip ağlamaya başlıyor. Verdiğim sütten gram içmiyor. içine bal koyarak denedim nafile. Hafta sonu nesquick aldım. Onu çok sevdi. ilk kez pipetle sütü içti. Dün sabaha karşı uyandı. Konuşmaya başladı. Herkesin isimlerini saydı. Acıktığını düşünüp yine Nesquick hazırladım ama yine içmedi. Beni artık annesinin yanında istemiyor. Kıskaçlık durumları başladı. Bizi birbirimize sarmaş dolaş görmek bile istemiyor. Ne denirki şimdi buna…