Bu yıl Kurban Bayramı biraz farklı geçti. Geçen yıl Anamur’a gitmiştik. Annemler bu yıl da beklediler ama gidemedik. Kesmek için ayırdığımız kurban parasını da bağışladık. Hilmiye kendi elleri ile teslim etti. Ama asıl gidememe nedenimiz ev taşınmasıydı. Kurban Bayramının 3ncü günü taşıma şirketi ile anlaştık. Taşınma öncesi gece yarısına kadar birşeyleri kendimiz taşıdık. Yeni evimiz eskisinin 3 kat üstü, dublex kat. Mutfak eşyalarının büyük bir bölümünü bitirdik. Ama Duru bize çok da izin vermedi. Biraz da hastaydı. hilmiye yukarı çıkıyor, o da bizimle geliyor. Ama orada da durmuyor, merdivenlere yönelip çıkmaya çalışıyor. Normalde ıvır zıvır küçük parçaları kolilememiz gerekiyordu. Ama Duru bize pek izin vermedi. Biraz da hastaydı, burnu akmaya, gözü yaşarmaya başlamıştı. Çok yorulduk. Bu yıl Kurban Bayramı Cumartesi gününe geldi. Pazartesi günü taşıma şirketi geldi, çocukları Şengüle götürdüm. Adamlar 3 saat içinde tüm evi taşıdılar. Ama biz kolileme yapmadığımız için küçük parçalar için çok defa aşağı yukarı gittik. Ev bir taraftan temizleniyor, bir taraftan yerleştiriliyor. Adamlar en az ziyan ile çok güzel bir şekilde taşıdılar. Evde interneti yeni daireye aktarmam biraz zaman aldı. Uydu yayını da çalışmıyordu. Çocuklar o gün tv izleyemedi. Bize yardıma akrabalardan Pınar ve Gülay geldi. Geç saatte onları tekrar evlerine bıraktım. Öğlen ve akşam yemeklerini Şengüle gidip yedik. Öğlen yemek sonrası Duruyu uyutup tekrar yerleştirme işine giriştik. Duru biraz daha kötü olmuştu. Halsiz, burnu akıntılı ve gözler yaşarıyordu. Buna rağmen yaramazlık yapacak enerjiyi de buluyordu. Artık masaların üzerine tırmanıyor, tehlikeli şeyler yapıyor. Çok dikkati olmak lazım. Şengül bir an olsun gözünden ayırmıyor. Yapma dedikçe de inadına devam ediyor. Su ile oynamak en büyük zevki. Akşam eve geldiğimizde Selin en çok yukarı dublex kata çıkmayı sevdi. Sürekli aşağı yukarı bir bahane bulup çıktı. Üst katı oyun odası yaptılar. TV de oraya kurdum. Ama Duru inmeye çalışırken yuvarlanır diye ödümüz patlıyor. Bir ara düşme tehlikesi bile geçirdi. Aldığım çitlerin bir an önce acil kurulması gerkiyordu.
Bayramın son günü Duruyu hastaneye götürdük. Nöbetçi doktor gribal enfeksiyon dedi, gönderdi, peditus şuruba devam dedi. Ama pek iyileşecek gibi değildi. Sabaha kadar Hilmiye uyumadı. Ben ara ara kalktım. Ateşi çıktı. öksürüğe tutuldu. Sabah olduğunda Selin de servise yetişemediği için okula gidemedi. Hilmiye izin alıp gitmedi. Selini okula arabayla bırakıp Duruyu da hastaneye götürdü. izlem hn yoğun olduğu için Fazlı Bey bakmış. Enfeksiyon zatürreye çevirmemesi için antibiyotik vermiş. Durumu sandığımızdan kötü. Bugün ilaçlara başlandı. Akşam eve geldiğimde kedine gelmişti. Hilmiye de ev işleri yapmış. Bugün çok çalıştı karım. Gidip mutfak için yerlere yolluk almış. Nalburdan adam çağırmış tavanlara lamba için çengel taktırmış. Mutfakçıyı aramış, yeni dolapların değişmesi gerektiğini göstermiş, mutfak dolap kapakları değişime gidecek. Ayrıca gelen marangozlara merdiven için aldığım çitleri taktırmış. Süper kadın vesselam. Gaz geldimi sonuna kadar gidiyor.
Akşam da Nihan ve Engin geldi. Selin de dolayısı ile uyuması 23:00 ı buldu. Yarın hayvanat bahçesine gezileri var. Sabah uyanamaz ise geç kalacak ve geziyi de kaçıracak. Yeni evimizde Selin banyo yapmayı çok seviyor. Genişçe bir küvet yaptımıştım. 2 kişi yanyana oturabilecek kadar. Normalde yıkanmayı istemeyen çocuk banyo yapmak ister oldu. Duru halen pek konuşmuyor. İlerleme neredeyse yok. Ama herşeyi çok rahat anlayabiliyor. Bir o kadar da yaramaz. Bugün mutfaktaki yüksek masanın üzerine bile çıkmış. Nasıl çıktığını anlayamadık bile. Bardak kırmada üzerine yok. Elimizden kesinlikle su içmiyor. Bardağı ille de kendi tutacak. Sonra alıp fırlatıyor ve şangırt kırıldı. Evde çay bardağı bırakmadı.