Bugün sabah yine Ankara’ya geldim. Seni sabahleyin öptüm kokladım. Sık sık aradım haberini aldım. Yine kaka şenliği varmış evde. Yarın akşam yine kavuşacağız. Dün gece yine ara ara uyandın, daha doğrusu uyandık. Annen yine insan üstü bir çaba ile seninle ilgilendi. Sabah yine alarmdan önce beni uyandırdın, alarm kurmaya ne gerek var.
Bir süredir nefes problemin var. Perşembe günü seni yeni doktoruna götüreceğim. Umarım memnun kalırız. Medipol hastanesinde bir doktor varmış. Derin’in eski doktoruymuş. Bir aralar şehirdışına gitmiş ve şimdi yeniden Medipol’e dönmüş.
Meme emerken arada bir genzine süt kaçıyor, ondan olabilirmiş. internetten sürekli araştırıp duruyorum. Neler yapabiliriz diye. Doktorlara çok güvenim kalmadı. Bugün serum fizyolojik denilen tuzlu suyun nasıl kullanıldığına baktım. Genelde genzinden hırıltı gelenler serum fizyolojiğin yarısını bir burna diğer yarısını diğer burna sıkıyormuş. Biz normalde 2şer damla damlatıyorduk. Eski bir arkadaşımız olan Bahar ile konuştum, o da bu şekilde kullanmış. Hemen anneni arayıp söyledim ve denemiş. Burnundan katı parçalar çıkmış ve biraz daha rahat nefes almaya başlamışsın. umarım kısa sürede birşeyin kalmaz.
Ağzındaki pamukçuklar neredeyse kayboldu. Pamukçuklar ilk çıktığında bize epeyce korkuttun. Dilinin üstü ve damağın bembeyaz pamukçuk denilen mantarla kaplıydı. Emmekte zorlanıp, mızmızlanıyordun. Keyfin yoktu. üstüne bir de nefes problemi olunca mızmızlanmakta haklıydın. Doktorun önerdiği ilaç pek işe yaramadı. Ancak seni kusturuyordu. Tadını da beğenmedin zaten. Kulak çubuğunun üzerine gazlı bez dolayıp karbonatlı su ile pamukçukları hergün temizledik. Şimdi kalmadı çok şükür. Hergün de olmayasın diye bir kez tekrarlıyoruz.
Bu aralar ufak tefek sesler çıkarmaya başladın. Ağlamaların bazen anne der gibi bazen de ınga şeklinde çıkıyor. Seninle en çok yakınlaştığımız zamanlar mama zamanları. Kucağıma alıp sana mamanı ben veriyorum. Mama bittikten sonra seninle gözgöze gelip birbirimizi seyrediyoruz. Sen ağzını şıplatıyorsun bazen. sonra kucağıma alıp konuşuyorum seninle ve sen o kadar dikkali dinliyorsun ki anladığını düşünüyorum sanki. Arada bir de gülücük atmayı ihmal etmiyorsun.
Geçen hafta sonu Viaporta gittik. Açık alan alışveriş merkezi diye orayı seçtik. Hava çok güzeldi. pazar günü de yine site içinde gezindik. Sen hiç ağlamadın. Etrafı seyredip durdun hayret edici bakışlarla.
Seni şimdiden çok özledim bebeğim.
Baban