Dün Elif’in doğumuna şahit olduktan sonra öğleden sonra eve döndük. Selin’i çok özlemiştik. Biz gelene kadar Şengül baktı Selin’e. Eve girer girmez ağır bir koku evi kaplamıştı. Selin’in kustuğunu hemen anladım. Biz orada mutluluk içindeyken boncuğum evde acı içinde duruyormuş meğer. Sabahtan biraz ishali varmış. İlk kakasını yaptıktan sonra muhtemelen biraz beklemiş. Bekleyen kaka da poposunu pişirmiş. Sonraki kakalarını da yapmaya çalışınca acı verdiği için biraz yapıp bırakmış. Cumartesi akşama kadar azar azar 7 kez kaka yaptı. Sanki kızımın poposu güneşte saatlerce kalmışta kıpkırmızı pişmiş gibiydi. O gün yatana kadar hiç bezle silmedik. Her kaka yapışında, neredeyse saat başı poposunu bol suyla yıkadık. Zaten acıdığı için sildirmiyordu. Öyleki dokunur dokunmaz bir anda kendini kasıp, acı içinde bağırmaya başlıyor, gözlerinden boncuk gibi yaşlar akıyordu. Trosyd kremi bol bol beyaz tabaka kalacak şekilde sürdük. Yatmaya doğru acısı biraz hafiflemiş olsa gerek eski neşesi yerine geldi. Onun ağlamaları bittiğim anlardan biriydi.Sabah olduğunda altını açtık. Kızarıklık büyük oranda azalmıştı. Trosyd krem gerçekten mucizeler yaratıyor. Sabah arkadaşlarımız Engin ve Nihan aradılar. Yeni bir mekan duymuşlar. Çavuşbaşı Erbap Kasrı adında biryer. Selin ilk kakasını yapar yapmaz hemen hazırlanıp çıktık. Mekanı çok beğenmedik. Kapalı kısmında bir kaç aile vardı. Bazıları sigara içtiği için içerisi kokuyordu. Dışarısı güzeldi ama rüzgar yüzünden oturamadık. Mecburen rica edip sigara içenleri uyardık. Kahvaltı sonrası eve dönerken Çekmeköy yolu üzerinde Robert’s Coffee adında bir yer gördük. Etrafı botanik bahçesi içerisinde keşfetmemizi bekliyordu. Gerçekten nefis bir yerdi. Etraf çimenlikler içinde, saklılar içinde ağaçlar… İç mekanda çok güzeldi. Çocuklar için bir bölüm yapmışlar. Bir sürü oyuncaklar koymuşlar. Selin ve Derin güzelce oynadılar. Selin’i mümkün olduğunca serbest bıraktık. Çimenlere oturdu, etrafta dolandı, oyuncaklarla oynadı, kısacası o da çok memnun kaldı. Kahveleri de gerçenten çok nefisti. Bir dahaki sefere kahvaltıya da gitmek istiyoruz. Hava soğuk olsa bile içeride oturulabilir nezih bir yer.
Akşam da Abbas dayısına gittik. Giderken 2kg Çipura balık alıp temizlettik. Aynur yengemiz bir güzel pişirdi. Yanına bir de ufak rakı açıp keyif yaptık. Selin artık bizi hiç üzmüyor. Gittiğimiz yerlerde o da eğlenmesini biliyor. Yarın iş günü ve hafta sonu çabuk geçti. Yatmazdan önce biraz kızımla yatak keyfi yaptık. Yatakta bizimle beraber şımarmak çok hoşuna gidiyor. Nasıl sevinç çığlıkları atıyor görmelisiniz.