Bugün Ramazan Bayramının ilk günü. Selin 3 gün sonra 13 aylık olacak. 2 haftalık tatilin sonuna da gelmiş olduk. Anamura iyiki erken gelmişiz. Burada gerçekten çok eğlendik. Selin de burada çok rahat etti. Hergün denize girdik. Sabah Selin kahvaltısını yaptıktan sonra, kakasını da yapıp uyuyor.Sonra biz Hilmiye ile denize gidiyoruz. Döndükten sonra da Selin uyanıyor, Saat 14:00 yada 17:00 gibi tekrar Selinle beraber gidiyoruz. Selin daha denizi görür görmez sevinip, çığlıklar atmaya başlıyor. Su ilk başta biraz soğuk geldiği için yavaş yavaş sokuyorum. ilk zamanlar birden daldırdığım zaman neye uğradığını şaşırıp biraz mızmızlanıyordu.
2 gün önce Selin yine kafayı vurdu. Yeğenim Yunus Emrenin arabası ile yerde oynuyordu. Arabayı bir ileri bir geri çekip duruyordu. Zeminin yumuşak olduğunu sandı. Yatakta oyun oynarken de bazen kendisini geriye atıp oynuyordu. Yine kendini yatakta sandı ve birden oturduğu yerden kendini geriye attı ve kütttt. Başının arkası çarptı. Çok çok korktum ama neyseki birşey olmadı. Sadece biraz ağladı. O da koktuğu için. Bebeklerin gerçekten koruyucu bir melekleri var. O hareketleri, kafa çarpmalarını biz yetişkinler yapsak ne sakatlıklar olurdu allah bilir. Akşam da iskele’ye gezintiye çıktık. Kusma belirtisi vs olmadığı için dönüşte uyumasına izin verdik. Ama bu anda bittiğim anlara geçmiş oldu.
Orada kaldığımız sürece yeğenim Yunus Emre ile 2 kez görüşebildik. O da çok kısa sürdü. Yunus Emre, Selin’i kendisi gibi büyük sanıp onu sevmeye çalıştı ama biraz canını yaktığı için yanyana getirmemek en iyisiydi. Yunus Emre daha 1,5 yaşında, erkek olmasından dolayı da biraz daha eli ağır. Selin onun her hareketine basıyor çığlığı.
Bugün öğleden sonra Mersine gitmek için yola çıktık. Nasıl olsa kardeşimden başka bayramlaşacak kimsemiz yoktu Anamurda. Yol biraz bozuktu. Annemler kendi arabaları ile yola çıktı, bizde onları takip ettik. Ama virazlar Hilmiyeyi mahvetti. Yolda yediğimiz börekler ve ayran da şişirdi bizi. Selin de biraz mızmızlanınca Mersine yakın bir yerde mola verdik. Yolun bir kısmını Hilmiye kullanarak devam etti. Bir kez de Selin’in altını değiştirmek için mola verdik. Hilmiye araba kullanırken biz de Selinle arkada oyunlar oynadık. Selin’in neşesi yerindeydi. Akşam karanlık çökmeden 4 saat sonra Mersin’e vardık. Akşam da Veli dayımları ziyaret ettik. Veli dayımın daha 1 haftalık bebeği vardı. Onu görünce Selin’in bebekliği aklımıza geldi. Avuç içi kadardı minik Yusuf Ceyhun. Selin de bir zamanlar böyleydi. Şimdi koca kız oldu maşallah.