Çocukların büyüdüklerini algılamakta zorluk çekiyoruz. Google eski fotografları arada bir hatırlatınca farkı çok net görüyoruz. Zihinsel gelişimleri de aynı şekilde şaşırtıcı. Onları artık bir çocuk yerine birey olarak görmeye başlıyoruz. Çünkü artık mantıklı çıkarımlarda bulunuyorlar. Bunu görmek harika bir duydu. Onlarla sohbet edebilmek, birşeyleri tartışabilmek çok güzel. Bir baba olduğum kadar onlarla çok iyi arkadaş olduğumuzu da görüyorum. Gerçi Selin bu dönem ergenlik hallerinden dolayı biraz kopuk. Bu günlerdeki endişemiz, nasıl bir gelecek olacak ve bu gelecekle çocuklar nasıl başedecek. Dünya kötü bir yerlere gidiyor. Devletleri yöneten siyasiler halkın istekleri dışında bir sürü karar alıyor ve hiçkimse memnun değilken hala yönetebiliyorlar. insanların zekalarında bir gerileme görüyorum.Mantık dışı bir durum değil mi? Bu günlerde Corona yüzünden devletler çok büyük paralar bastılar. Bu paralar enflasyona sebep oldu. Şimdi bu paraları geri çekmeleri için herşeyin fiyatının artması gerekecek. Maaşlar hariç. Bunun için de savaş çıkardılar. Rusya, Ukrayna’ya savaş açtı. Petrol, yağ, un ve mısır fiyatları yükseldi. Bunlar diğer herşeye etki etti ve inanılmaz bir pahalılık içine düştü dünya. Ülkemiz için ise daha zor geçiyor. Geçenlerde ayçiçek yağı kıtlığı vardı. Biz bu aşamaları biraz daha önceden görüyor ve endişeleniyoruz. Yağ kıtlığı yaşanacağını anladığımız için temel gıda stoğu yaptık. Doların düşüşüne halay çekilirken biz almayı tercih ettik. Gelecek ile ilgili çok şeyi önceden düşünmek zorunda kalmak ne kötü bir durum. Gelecek yıl doğalgaz sıkıntısı yaşanabilir. bu sebepten soba bile kurmayı düşünüyorum.
Çocuklara hangi ülkenin haklı hangisinin haksız olduğunu anlatmak yerine gerçekleri, sebepleri, olacakları anlatıyorum. Kısacık hayat deneyimlerine rağmen harika çıkarımlar yapabiliyorlar. Özellikle sabahları okula bırakırken 30dk konuşma vaktimiz oluyor. O sırada bir şeyleri anlatıyorum. Din, ekonomi, siyaset, bilim ne varsa konuşuyoruz.
Okullarda bize öğretilen şeyleri dışına çıkıyoruz. Okul bizlere çalış, iş bul, para kazan, vergini ver, para biriktir ve fakir birşekilde yaşa ve yaşlan öğretiyor aslında. Farklılıkları kabul etmeyi sevmezler, alışılmışın dışındakileri reddeder. Ben ise onlara farklılıkları, farklı olmayı, düşünmeyi öğretmek istiyorum. Biri gelip içinde bulunduğu durumdan çıkarsın demeyi beklemek yerine, ben ne yapabilir, nasıl bu durumdan kurtulurum şeklinde düşünmeyi aşılıyorum. Din mesela. Düşünceleri sınırlayan birşeydir. Onun yerine bazen sorgulamayı öğretiyorum, isterlerse ilerde inanırlar, bunun için gerekçeleri olur.
Çocukların dersleri bu yıl çok iyi. Selin sınavlarda çok başarılı. Tek sıkıntısı kendine çok stres yapıyor ve bazen karın ağrıları yaşıyor. Bunda annenin de payı var gerçi. Selin inanılmaz içine kapanık biri. Onu kabuğundan açmak da zor. Kafasında bir sürü düşünceler var ama bir türlü dışarı çıkmıyor. Sonra çözemediğinde de ağrılar gidiyor. Duygularını üst seviyede yaşıyor, arası yok. Mutlu ise çok mutlu, üzgün ise çok üzgün. Arada bir dışarı çıkıp yürüyüş yapıyor konuşuyor, dertleşiyoruz. O durumlarda açılabiliyor. Bir ara odasından hiç çıkmayıp telefonla oynamasına çok takılıyordum. Aramızda bir kopukluk olduğunu hissetmeye başlamıştım. Bana eskisi kadar yakın değildi. Ben çocukken anne babaların çocukları anlamadığını kendilerine mesafeli yaklaştığını düşünürdüm. Ne kadar çok yanılmışım. Aslında aradaki mesafeyi açan bendim, yalnız kalmak istiyor, onlarla birşey paylaşmak istemiyordum. Anne babam da bilinçli değiller ve bundan bir çıkarım yapamadıkları için benim ördüğüm duvarlara saygı gösteriyorlardı. Bunu farkedince hayır dedim. Ben buna izin vermeyeceğim. Çocuklarım 1 adım geri giderse ben onlara 1 adım atacağım. Bu soğukluğu kabul etmiyorum. Arada bir kapısını çalıp odasına giriyor, kendimi gösteriyorum. Ben buradayım, ihtiyacın varsa burada bekliyorum mesajı bu.
Duru inanılmaz yaratıcı bir çocuk. Bazen dans eder, bazen resim yapar, bazen şaşırtıcı bir etkinlikle kendini gösterir. Selin ne kadar içe dönük ise Duru o kadar dışa dönük. Onunla da aramız çok iyi. Arabada ön koltuğa oturur bana yardım eder, radyoyu açar, müzik çalar, navigasyonu ayarlar. Yeni çıkan şarkıları bilir ve dinletir.
Hafta sonları özel dersler var, eve ikisi için de öğretmenler geliyor. Onlara dünyayı göstermek farklı ülkelere götürmek çok isterdim ama doların 15 TL olduğu bu günlerde biraz zor görünüyor.
Selin kitap okumaya başladı. Biliyordum, hep derim. Herkesin seveceği bir kitap olmalı. Önemli olan ilk kitap. O ilk kitap sevdiği ve ilgisini çeken bir kitap ise bu devam eder. Duru zaten düzenli okuma yapıyor. Selin de Beyza Alkoç kitapları ile bu dünyaya adımını attı. şimdiye kadar 9 tane kitabını aldık. Bir çoğunu da şimdiden okudu. Burada arkadaş faktörü de var. Okulda arkadaşları okumuş ve konuşuyorlar. Tabi bu durumda ilgisini çekti. Birazda duygulara dokunan kitap olunca vazgeçilmez haline geldi. Kitaplara o kadar özen gösteriyor ki onları ciltli alıp kütüphanesine koymak istiyor.