Bu yıl Selin için 3 tane parti yaptık. ilki Hilmiyenin akrabaları ile olan erken doğum günü partisiydi. 2ncisi ise tam 12 Ağustos günü aile içinde yaptığımız parti. İşten dönerken minik bir pasta aldım ve ailecek kutladık. 3ncüsü ise tüm arkadaşları davet ettiğimiz geçen yılki gibi Cappucino adlı yerde yaptığımız parti. Bu parti en büyüğü oldu. Çok gelen arkadaşlarımız var. Hilmiye palyaço bile ayarlamış. Selin bir ara palyoçaya kızıyordu. Kendisini oyunda biraz fazla zorlamış. Duru partide kimseyle oynamak istemedi. kendi kendine birşeyler keşfetmek, bir yerde yaramazlık bulmak daha çok hoşuna gidiyor. Selin çok mutlu oldu. Bugün Hilmiyenin sinir günlerinden biriydi. Bizimle beraber gelmek istemedi. Duru uyurken biz Selinle havuza kaçtık. Haftasonu evde durmaktan nefret ediyorum. Hilmiye pırıl pırıl olan evi başlıyor temizlemeye. Ardından elektrik süpürgeleri tekrar açılıyor. Kafa dinleme günü olmasına karşın kafa şişme günü haline dönüşüyor. Temizliği bitirmesi öğlen 13:00 ü buluyor. O saatten sonra bir de yemek işine girişiyor. İşte hiçbirşey yapamadan gün bitti. Neyse ki biz kızımla beraber yine de güzel vakit geçirdik.
Duru konuşmamakta hala ısrarlı. Ama yine de derdini anlatabiliyor. Akşamları uyuma faslı sıkıntılı geçiyor. Hilmiye bağırıp çağırıyor. Çocuklar sürekli ağlıyor. En sonunda hoş olmayan görüntüler eşliğinde uykuya dalınıyor. Bu durum canımı epeyce sıkıyor. Hiç sakin, mutlu bir şekilde yatağa gidilmiyor.
Yeni evimizin tadilat işlerine bu hafta başlıyoruz. Salı günü içerden ısı yalıtım işleri başlayacak. Mutfak ve banyo ile devam edecek. Hafta içi kredi işlerini de bitirdik mi artık taşınma gününü iple çekeceğiz. Biz o kadar büyük bir evi nasıl dolduracağız bilemiyorum. Taşınana kadar kimseye söylemeyelim diyorduk ama herkese söylemiş olduk. Yine uzun bir ödeme planı ve sıkıntılı günler bizi bekliyor. Ama başka türlü de bu paralar birikmiyor. Sel olup akıyor sanki.
1 yıldır kestirmediğim saçları artık yok. Hilmiye bir süredir saçlarıma çok karışmaya başladı. Ne zaman saçımı tarasam arkamdan gelip temizliğe başlıyor. Fırçalardaki saçları alıyor. Normalde bunları tarama sonunda ben de yapıyorum ama psikolojik bir savaşa girdi nedense. Selini de örgütleyince tam oldu. Selin kestirme derken artık eski haline gelsin demeye başladı. Artık sonunda pes edip kuaför koltuğuna oturdum. Kuaför bile kıyıp kesmek istemedi.
Duru bugün yine bir aralar sessiz sessiz balkonda oynuyordu. hilmiye bir baktı ki balkonun giderini açmış ve oradaki pis sularla oynuyor. İğrenç kokan suya dokunup bir de ağzına götürüyor, yüzünü ıslatıyor. Kesin hasta olacak.
Hafta içi doktora gittik. Durunun menenjit aşını yaptırdık. Selinin de aslında varmış ama korkup istemedi. 5-6 yaşları içinde yapıldığı için de çok üstelemedik. Ama Duru bacağından aşıyı yemek zorunda kaldı. Duru bir süre kilo almamıştı. Ama artık yaş – kilo oranı iyi çıktı. izlem doktor muayene ederken çok tatlıydı. Doktoru görür görmez başladı ağlamaya. Demek ki artık tanıyor. Sonra sakinleşti. Kontrol sırasında ağzına bakmak istedi. Normalde çocuklar zorla açar, ağza çubuk sokulur, midesi bulanır, kusacak gibi olur. izlem hn ağzına bakayım der demez Duru dilini çıkarıp gösterdi. O bile şaşırdı bu kadar kolay olduğuna. Menectra adında bir aşı yapıldı. Gariptir bunu sgk karşılamıyor sanırım. Sağlık bakanlığı kapsamında değil. Muhtemelen 150 TL lik fiyatı bunda etkindir. Bizim sigortamız bile kısmen karşıladı.Bu sağlık sigortalarımız olmasa özel hastelere biraz zor giderdik. Fiyatları el yapıyor gerçekten.
Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Ben bir an önce bekliyorum. 2 hafta sonra başlamış olacak. Seline sordum okulu özledin mi diye. Hayır dedi. TV izlemeye o kadar çok alışmış ki, okulu hiç aramıyor. O da alışacak artık. Keşke yaz okuluna gönderseymişiz.
Duru bu sabah da erken kalkıp beni uyandırdı. Hafta sonları kurulmuş saat gibi tam 7:30 da uyanıyor. Hafta içi de bizimle beraber kalkıyor. ilk iş yanıma gelip beni uyandırmak oluyor. Kalkıp bir duş aldırıp bezini değişiriyorum. Suyunu içiriyorum. Yemesi içinde eline birşeyler veriyorum. Evin sessiz olmasından hoşlanmıyor ki, gidip annesini ve ablasını taciz ediyor. Sonunda onlar da uyanmak zorunda kalıyor. Su ile oyanamayı çok seviyor. Bu yüzden sürekli kıyafet değişiyor. Bazen gün içinde temiz kıyafet bile kalmıyor.