Dün akşam çok yoğun bir gündü. Selin öğleye doğru bale dersine gitti. Sonra parkta biraz yoruldu. Akşam üstü düğüne gittik. Eve geldik Merve ve Aynur yengemiz geldi, onları misafir ettik. Yeni evimizde ilk ziyaretti. Onlın gitmesi akşam 23:00 ü buldu. Dolayısı ile Selin çok yoruldu ve uykusuz kaldı. Sabah da servise yetişemeyeceği için ben bırakmaya karar verdim. 8 e kadar uyudu. Kahvaltıyı yaptık ve yola çıktık Yolda bol bol sohbet ettik. ingilizce üzerine tekrarlar yaptık. Çok mutlu bir şekilde okula kadar gittik. Ayakkabılarını değiştirirken ben eve gitmek istiyorum, seninle kalmak istiyorum demeye ve ağlamaya başladı. Öğretmenleri araya girdi. Ben eve değil işe gideceğimi özellikle söyledim ama pek dinlemedi. Öğretmenleri onunla konuşurken aradan kaçıp gitmek zorunda kaldım. Onunla beraberken çok eğleniyoruz, sanırım bu eğlencenin hiç bitmesini istemiyor.
Ay sonunda cadılar bayramı partisi varmış. Dün akşam Selin için harika bir kostüm sipariş ettim. Eminim çok beğenecek ve okula farklı bir görüntü ile gidecek.
Geçen hafta 2 gün taşınma iznimi kullandım ve hafta sonu ile birleştirdim. 4 gün kızlarla dolu dolu bir gün geçirdik. Duru özellikle beni evdeyken hiç bırakmıyor. Koala gibi yapışıp bırakmıyor boynumu. Cumartesi günü de okulundaki veli toplantısına gittim. Tek baba ben vardım, gerisi hep anneler. Okuldaki bu yıl değişim gözle görülür derecede iyi. ingilizce konusunda baştan yapılanmış. Herşey ingilizce. türkçe bilmeyen rachael adında bir öğretmenleri bile var. Ama çocuklar gerçekten anlıyorlar. Selin ile de evde sık sık ingilizce konuşuyorum. How is the weather? gibi, haftanın günleri, nesne isimleri vs sürekli tekrarlıyoruz. Su istediği zaman ingilizce, yatarken ingilizce… O da çok eğleniyor ve çok gelişiyor.
Duru hala pek konuşamıyor ama derdini harika anlatıyor. çift emizik çalışmaya devam. tırnak yemesi olmasa emiziği çoktan bırakmıştı. Sürekli bir yaramazlık peşinde. Havalar bu aralar soğumaya başladı. o yüzden çok sık dışarı çıkamaz oldu. Sıkıca giydirip akşam güneş batmadan parka götürüyorum. Evden parka kadar koşarak gidiyor. dizginleri boşalmış atlar gibi koşuyor. Düştüğü zaman hiç ağlamadan kalkıp devam ediyor. Selin kadar nazik ve narin değil. Biraz daha erkek gibi. Vurduğu zaman eli de ağır. Evin içinde sürekli beni takip ediyor. Annesi eve geldiğinde daha bir çığlık atıyor. Bazen başım şişiyor ve üst kata dinlenmeye çıkıyorum ama nafile, peşimden selin, onun peşinden de Duru tırmanıp geliyorlar. Duru bu yaşında merdivenlerden rahatlıkla inip çıkıyor. Ama yine de temkinli olmakta fayda var.
Sokakta kedi ve köpek gördüğü zaman vav vav diye peşinden koşuyor. Küçük köpekleri sevmesine izin veriyorum. Bayılıyor onları sevmeye. Nedense hemen mama diyerek birşeyler yedirmeye çalışıyor. Tabi bu ot veya taş olunca hayvan yer mi? Durudan kaçacak yer arıyorlar.