Selin’e kardeş yapmayı epeydir planlıyorduk. Edirneye giderken Hilmiye evde bir test yapmıştı. Eczaneden alınan ucuz testlerden. Çizgi çok belirsiz bir şekilde görünüyordu. Çok ihtimal vermeyip Edirneye yola çıkmıştık. Hilmiye dayanamayıp orada hemen bir test daha aldı. Bu biraz daha kaliteliymiş. Üstelik bunu Mado’da otururken yaptı. Bu defa test çubuğunda daha belirgin görünüyordu. Bugün de Bölge hastanesine gittik. Kan testi yapılarak beta HCG değerine bakıldı. Normalde bu değer sıfır olurmuş. Hamile kalındığında yavaş yavaş artar sonra tekrar aşağı inermiş. Hilmiyede bu değer 361 gibi bir şey çıkmış. Artık kesin emindik. Hafta içi de doktora gidip tekrar baktıracak.
Selini de bu konuda yavaş yavaş eğitmeye başladık. Kendisi de şimdiden kardeş istediğini söyleyip duruyordu. Aynur Teyzesi daha erken olduğunu, Selin’in biraz daha büyümesi gerektiğini söylüyordu. Ama bizde Selin yeterince büyük. Hatta yaşına göre çok olgun bir şekilde karşıladı. Abbas dayısına gittik sonrasında. Orada herkese, kardeşi olacağını söyledi. “Biliyor musun benim annemin karnında bebek var, büyüyünce doktorlar onu oradan alacak” diyordu. Akşam yatağa girdiğimizde Hilmiye sevmek için onu üstüne almıştı. Selin hemen uyardı; “Anne yapma, karnında bebek var, ona birşey olmasın” Şaşkınlık içinde dinledik onu.
Akşam eve gelip banyo yaptırdık. Banyodayken annesine söylerken duydum, kelimesi kelimesine yazıyorum: “Annecim sana birşey söylicem, benim bir fikrim var, dinlersen anlatayım. Ben şimdi banyodan çıkınca babaya gidecem, sürprizz diyecem” Akşam çok güzel vakit geçirdik. Bana “Memedim gel oyun oynayalım, memedim bana süt ısıtırmısın, memedim bana su verirmisin” kibar kibar konuştu durdu. Ağzından bal damlıyordu. sonra yatağa yattık ama uyumaya niyeti yoktu. Bizde tekrar salona gittik. Ben bilgisayarda Edirnede çektiğimiz resimlere bakarken, Hilmiye de banyoda saçını kurutuyordu. Selin benim yanımdaki sandalyeye çıkmıştı. Kıpır kıpır oynayıp duruyordu. Bir anda ne olduysa dengesini kaybedip kafa üstü yere çakıldı. İçim gitti o an. Hilmiye daha bir panik oldu. Kafası hemen şişti. Ağlamaları artıp hıçkırıklı hale geldi. Sonra midem bulanıyor deyince Hilmiye iyice koptu. Hemen Selini giydirirken kendisi de giyindi. Ben sakinliğimi korudum. Selin çok defa düştüğü için artık ne yapmam gerektiğini biliyordum. Hilmiye benim sakinliğime sinir oldu, Engin’leri aradı. Engin evde olmayınca da nihan’ı çağırdı. Nihan telaşlı halde geldi. Kusma, baş dönmesi, hareketlerinde dengesizlik olmaması beni sakin olmaya çağıran hareketlerdi. Saat 1 e kadar uyumadan bekledik, Selin de Pepee izleyerek sakinleşti. Beni korkutan Hilmiyenin tavırları oldu. Bir taraftan Selini kucağına almış sıkarken, bir taraftan da kendisi gerildiği için karnını tutuyordu. Kramp girdi gerginlikten. Allahtan sakinleşmesi çok uzun sürmedi.