Bu hafta çok kötü bir hafta geçirdim. işyerinde işler biraz kötü gidiyor, canım çok sıkkın. Her an bırakma noktasına geldim. Beni mutlu eden şey ise akşam olup evimin kapısından girmek. Karşımda dünyalar güzeli 2 meleğime sarılmak. Özellikle Duru koşup sarılmayı hiç ihmal etmiyor. Hafta sonu güzel geçen günlerin ardından bu hafta 2 gün boyunca uykusuz bir şekilde çalıştım. Duruda bu hafta biraz kırgınlık vardı. Burnu akıyor gözlerinde sulanma oluyordu. Herzamanki şurubundan içirip, gözlerine damla damlattım, daha iyi oldu. Çarşamba günü öğleye doğru işe gittim.Sabah uyandığımızda Selinin kolunca ve bacağında kızarıklık vardı. Allerjik birşey gibi görünüyordu. Hazırlanıp okula götürdüm. Okula varıp ayakkabı odasında ayakkabı değişimi yaptığını sanıyordum. O arada ben de müdür hanım ile konuşuyordum. Selin beni çağırdı, içeri girdim. Ayakkabısını hala değiştirmemişti. Birden bana sarılıp okula gitmek istemediğini benimle gelmek istediğini söyledi. Selin nedense bunu bana yapıyor. Ne zaman okula bıraksam okulun kapısından başlıyor ağlamaya. “Seni çok özleyeceğim baba, ne olur bende seninle geleyim, eve gitmek istiyorum vs…” gibi klasik sözler dökülüyordu. Ben de eve değil işe gideceğimi söyledim. Akşam erken çıkıp alacağıma söz verdim. Özge öğretmeni geldi. Kendisine sticker vereceğini söyledi ve ikna oldu. Sarılıp ayrıldım. işe vardığımda öğlen olmuştu. Okuldan hilmiyeyi aramışlar. Selinin kolları ve bacakları iyice şişmiş, yüzünde de birşeyler çıkmış demişler. Bulaşıcı bir hastalığa karşı tüm öğrencileri hemşire kontrolden geçirmiş.
Atlayıp hemen Selini aldım ve İzlem doktora götürdüm. izlem doktor ile çok iyi anlaşıyor Selin. Odasına giriyor, arkadaş gibi konuşuyor. Hastanede bıcır bıcır dolanıp duruyor. izlem doktor muayene etti ve bunun bir sinek veya böcek sokması olduğunu söyledi. Sokma yerleri daha sivri olduğu için kolay anlaşılıyormuş. Allerjik bir krem ve Zirtex şurup yazdı, eve döndük. Kolu ve bacağı giderek daha çok kızardı. Bugün de artık su toplayıp kurumaya başlamış. kremi hala kullanıyoruz ama keşke daha hızlı etki eden birşey olsaydı. Akşam Selini sokan sineği odada buldum. Bütün nefretimle sinek ilacını özerine sıktım.
Duru yakın zamanda konuşacak gibi. Artık birşeyler söylemeye çalışıyor. Atını gösterip deh deh diyor ve gidip üzerine biniyor. Akrobatik hareketlere de başlamış. Öne doğru kaykılıp atın ileri gitmesini sağlıyor ve çok eğleniyor. Evin içinde minik ayakları ile bir dakika boş durmuyor. Gün içinde kilometrelerce yok yürüyordur bence. Tıp tıp ayak sesleri hiç eksik olmuyor. Şengül onu sakinleştirmenin bir yolunu bulmuş gibi. Karlar ülkesi filmini açıyor. Bol müzikli bir film. bir süre izliyor sonra tekrar koşturmata devam. Köşe bucak noktalar ilgi odağı, özellikle banyo. Su ile oynamak en büyük hobisi. Ağzı da boş durmuyor. Elma ve armutları kütür kütür yiyebiliyor. Geçen Seline bir tabak portakal soydum. Duru hemen ağzını tıka basa doldurdu, geri kalan portakalları da iki eline alıp kaçmaya başladı. Tabakta birşey bırakmadı. Elinden zorla aldık yaramazın.