2 gündür çok sinirliyim. Selin büyüdü de bizimle kavga etmeye bile başladı. Daha 13 aylık olmasına rağmen bize kök söktürüyor. Dün Abbas Dayısına gittik. Gideken arabada uyumadı zilli. Orada da mızmızlık ettik. Yolda sürekli zırladı durdu. Muhtemel diş problemi gibi geliyor sıkıntısı. Azı dişleri diş etlerini parçalayarak çıkıyor. Şimdiden 10 a yakın dişi oldu. Yolda giderken Calpol şurup aldık ve içirdik. Etkisi 3-4 saat sürdü ancak. Ama en azından 1-2 saat rahat uyumasını sağladı. Akşam olunca da Aynur Teyzesine gittik. Orada da rahat durmadı. Sürekli bir mızmızlık hali. Zaten evden çıkınca çılgın bir trafiğin içine girmiştik. Aynur Teyzesine de giderken trafik vardı. Çatlayan baş ağrıma bir de Selin’in zırıltısı eklenince dayanılmaz oldu. Aynur bir ağrı kesici verdi de öyle dayandım.Eve gelmemiz 23:30’u buldu. Gelir gelmez Selin’i yatırdık ve ben rahat bir film izledim. Centurion adında yeni bir film.
Sabah 4:30 gibi Selin’in yine ağlaması ile kalkıp ballı ılık süt hazırladım.
Bu sabah Selin beni kaldırdı. Geç yattığım için saat 11:00 a geliyordu. Hilmiye hala uyuyordu. Kucağıma alıp mutfağa geçtik. Kalvaltı için yumurtaları haşladık. Muz, pekmez, ceviz içi, tereyağı, peynir, süt ve cicibebe’lerini hazırladık. Sonra altını tam değiştirecekken Hilmiye uyandı ve görevi devraldı. Altı değiştirilirken ben de atom bir kahvaltı hazırladım kızıma, sonra da bize.Kahvaltısından sonra güzel bir uyku çekti, sonra mutlu uyandı Seloş. Giyinip Serhan ve Bernalara gittik. Bora Bebeği gördük ve hayırlı olsun dedik. Allah ömrünü uzun, bahtını açık etsin.
Hilmiye Bora bebeği kucağına alınca Selin kıskandı ve annesinin bacaklarına sarılıp, onu bırak beni al dercesine yapıştı ve ağladı. Eve dönerken de yine arabada mızmızlığı tuttu. Önce arabaya binmek istemedi, binince de ağladı. Meydan Alışveriş merkezine girdik ve Ramiz’de köfte yedik, Seloş’a da domates çorbası içirdik. Ardından bizimki sıkıldı arabasından inmek istedi. Biraz yürüttüm ama çabuk sıkılıp kucağıma gelmek istedi. Kucakta biraz taşıdım ama 10kg’a da uzun süre dayanamadım. Eve dönmek için arabaya bindiğimizde yine başladı. Eve gelene kadar zırladı.
Ne zaman bir alışveriş merkezine Seloş’la gitsek olmuyor, hemen geri dönmek zorunda kalıyoruz. Bundan sonra çıkmamaya çalışacağız, yada Şengül’e bırakıp öyle çıkacağız. Selin kalabalık yerlerden gerçekten hoşlanmıyor, ayrıca normal bebekler gibi arabaya biner binmez uyumak yerine ağlıyor. O evinde mutlu ise evde tutacağız artık.
Yarın Ankaraya gidiyorum. Onu çok özleyeceğim. 2 gün göremeyeceğim.