Aile içi tartışmalarda çocuklar hep bir taraf seçer bu genelde anne olur. Ben küçükken de böyle idi. Annem ve babam tartışır, anne bir kuluçka havasında çocuklarını kollarına alır ve onlardan güç bulmaya çalışır. Bu durum karşısında da çocuklar genelle annenin tarafında olur, babalara karşı bir önyargı gelişir. Ben şimdi babamın durumunu çok daha iyi anlayabiliyorum. Geçenlerde yaşadık küçük bir tartışma. Beni en çok üzen ise çocukların korku ile bakması ve anne tarafında yer almalarıydı. Bir baba için çok acı verici bir durum. Anlaşılmıştır ki aile içi tartışmalar çocuklar için gerçekten çok olumsuz etkiler yaratıyor. bu bir ders oldu.
Hafta sonu Trabzon parka gittik, kahvaltı yaptık. Serhan ve Berna’lar da bize katıldı. Kahvaltı sonrası tam oturup keyif yapacaktık ki Selin salıncaktan kendini atmış ve çenesini yere çarpmış. Yer toprak üstüne kaplanmış, plastik çim halı şeklinde. Çenesini tutup öyle bir bağırdı ki tüm mekan ayağa kalktı. Herkes meraklı gözlerle bizi izliyor. Anneler çocuklarına bizi gösterip ” bak yaramazlık yaparsan böyle olur”. Mekan sahibi de gelip sordu. Biz çenesinin yada elmacık kemiğinin kırıldığını düşündük. Eli ile yüzünü tutup bakmamıza izin vermiyor. Hastaneye gitmeye karar verdik, ama Selin istemiyor. Epeyce bir süre ağladı. Yavaş yavaş sustu. Bakmamıza dokunmadan izin verdi. Görünürde birşey yoktu. Sonra İkea ya gidip biraz dolaştık. Mutfağa sandalye, seline sallanır minik koltuk aldık. Artık acısı geçti ve unuttu, normale döndü. Çok şükür birşeyi yoktu. Ama kalbim duracak gibi oldu, nefes alamadım o an. Tansiyonum düştü, oturduğum yerde kaldım.
Dün gece de Duru çok hastalandı. Ateşi çıktı, Calpol şurup verdik. Bugün sabah işe gitmedim onu hastaneye götürdüm. İzlem Hn muayene etti, çok uslu ve tatlı bir duruşu vardı o sırada. Çıplak minik bedenini öpmeden yapamadım. Ciğerler yine temiz, geriye akıntı çok, vs aynı terane. Bu aralar yaygın bir virus varmış ve bronşite neden alıyormuş. Bir çubuk yardımı ile boğazdan kültür alıp labrotuvara gönderdi ama temiz çıktı. Sekrol ve Ventolin şuruba devam. Artık ölçüler çay değil tatlı kaşığı ile verilecekmiş. Bugün yine birkaç kez ateş yaptı. ilaç içince yerinde duramıyor. Etkisi geçince gözler hemen sönüyor, halsiz bir vaziyette oturuyor.
Hastane öncesi Selini okula bırakacaktım. Ama tam okulun önüne gelince başladı ağlamaya. Çok endişelendirdi beni. Dışarı çıkarıp biraz kaldırımda oturduk. Anlatmasını bekledim ama endişeleniyorum dedi. Anlamadım biraz zorladım, anlatamayacağım babacım dedi. iyice telaş bende. Tamam dedim hastaneye gittik, dönüşte bırakayım dedim, olur dedi. Okula yaklaştıkça yine ağlamaya başladı. Okuldaki çocuklar eline basıyormuş, Demet Teacher onu cezalandırıyormuş falan gibi anlamsız seyler söyledi. Eve döndük. Bu aralar provaları var. Paskalya ile ilgili bir gösterileri olacak. Şengüle başarısız olmaktan korkuyorum gibi şeyler söylemiş. Belki de arkadaşlarının arasında konuşma yapmaktan çekindi. Önümüzdeki günler gösterecek bakalım. Ama okulun bir huyunu hiç sevmiyorum; öğretmenler okulda yapılanı evde anlatmayın bu bir şikayet olur diye tembih ediyorlar. Çocuk da korkuyor yada çekiniyor anlatmaya. Bu okuldan almayı düşünüyoruz bakalım.