Ne zamandır açılmasını beklediğim bir yerdi Turkuazoo. Turkuazoo neresi diyenler için önce kısa bir açıklama: 8bin m2 lik bir alana kurulmuş, içinde 10bin den fazla deniz canlısı olan dev bir akvaryum. içinde 80m kadar uzunlukta bir tüp geçit bile var. Tüp geçit içinde kayan bir zemin var. Tüp içinde sıkışıklık olmasın diye düşünülmüş. Bayrampaşa taraflarını pek bilmediğim için biraz zorlandık. sora sora ikea’ya kadar geldik. ikea’nın otoparkını kullanmak gerek. Henüz Forum istanbul açılmadığı için otopark problemi var. Fiyatlar biraz pahalı. 25TL kişi başı. Öğrenci 18TL. Biz 3 kişi verince 75TL iyi para yapıyor. Ama verdiğimiz paraya değebilecek yer gerçekten.Her akvaryumda 1 dalgıç görebilirsiniz. Bolca çeşit çeşit köpek balıkları, müren, rengarenk okyanus balıkları var. Açıklayıcı tabela yerine dalgıçlarıdan bilgi alıyorsunuz. Dalgıçlar korkacak birşey yok dercesine eline alıp çeşit çeşit hayvanları gösteriyorlar. Tünel kısmında bolca köpek balıkları var. Onları elle besleyen dalgıçlar var. Ben en çok vatozlara bayıldım. Sanki havada uçar gibi suyun içinde yüzüşleri var. Çoğu balıkları ilk defa gördük. Tünel kısmı sanki suyun içindeymiş hissi veriyor. Gelelim o gün yaptıklarımıza. Cumartesi sabahı kahvaltı sonrası babaannen ve annen hazırlanırken seni kanguru içine koydum. O arada önümdeki kanguru içinde dışarı çıktık. Evin içinde zırlayıp duruyordun. Balkona çıkarınca susuyordun. işte o zaman anladım dışarı çıkmak istediğini. Biz seninle arabaya eşyaları yerleştirdik. O arada görenler hayretler içinde” aaa bebeğe bak, babası kanguru içine koymuş, ne tatlı” deyip durdular. Balkonlardan konuşan kadınları bile aldırmaz bir tavırla duyuyordum. Arabaya binerken kangurudan çıkarıp pusete yerleştirdim. Kuzenin Kerem’i Etilerdeki okulundan altıktan sonra doğruca Anneannenlere gittik. Çok kalabalık vardı. Tüm dayıların ve Teyzelerin oradaydı. Herkes özlemini giderip öptü, sevdi. Sonrasında yukarıda anlattığım Turkuazoo’ya gittik. Seni yine kanguru içine oturttuk. Karşımızdan gelen kalabalık yine seni sevip durdu. Akvaryum içene girdiğimizde zırlamaya başladın. Tekrar test ettik ki; dışarı çıkmak istiyordun. Kangurudan alıp arabana koyduk ve hazırladığımız mamayı bir kenarda verdik. içerken uyuyakaldın. Akvaryumu gezdikten sonra eve dönerken Carrefour’a alışveriş için uğradık. Sen kucakta yine durmayınca hooop kanguruya. Tezgahtar bile senin o halini görünce uzaktan sevdi. Bugün Pazar, Sabah 7 gibi yine kalktın, yatakta sevinç çığlıkların vardı. Dayanamayıp sevdik seni. dışarıda hava çok güzel değildi. Ama yinede değerlendirmek lazımdı. Madem dışarıyı sevdin, o zaman çıkmalıydık. Bugün de Meydan Alışveriş Merkezine gittik. Magazaları dolaştık, yemek yedik. Sen o arada arabada uyudun kaldın. Bir ara gözlerini açtın etrafa baktın, ama hiç ağlamadın kızım. Dışarda olduğunun farkındaydın. Sana oyuncakçıdan çıngıraklı ve aynalı bir oyuncak aldık. Henüz daha eline alamıyorsun ama yakında alacaksın. Bu aralar dişlerin kaşınmaya başladı. Ellerin sürekli ağzında, salyan çıkıp duruyor. Emizik veriyorum bazı durumlarda. Ama emiziği tam olarak almıyorsun, arada bir emme isteğin geldiğinde emiyorsun. Bir bağımlılık yaratmadı sende henüz. Saçlarının da ön tarafları iyice döküldü. Yerine yenileri çıkıyor, arka tarafı ise uzadı gitti. Son olarak de Real’e girdik. Sana bebek bezi vs alıp çıktık. Eve gelirken kaka şenliği başladı. Biliyoruz artık, kaka şenliği 3 yada 4 gün içinde oluyor. Endişelerimiz artık kalmadı bu konuda. Yine de mutlu olmaktan kendimizi alamıyoruz. Akşam da 21:00 gibi uyandın. Yine sevilmek istiyordun. Bize bakıp çığlıklar, agular atıp durdun. O sahneyi görüpte seni sevmemek mümkün mü. Dudaklarından, kafandan, yanaklarından, heryerinden öpüp durdum. Bu aralar artık kucağımda da sorunsuz duruyorsun. Bir dönem kucağıma aldığım zaman zırlıyordun. Galiba anne kokusuna iyice alışmış onu istiyorsun diye alınıyordum kendi kendime. Ama şimdilerde aramız çok iyi. Heleki kanguru içinde gezmeye bayılıyorsun.Seni çok seviyoruz bebeğim.