Dün sabah erken kalktık. Hilmiye’nin Eskişehirde işleri vardı, bu yüzden onu tren istansyonuna bırakacaktım. Her zamanki gibi sabah gidip Selin’i öptüm. Ama bu defa farklıydı, biraz ateşi olduğunu hissettim. Sıcaklar yüzünden olduğunu düşündük ve evden çıktık. Şengül’e de söyledik, ateşi çıkarsa araması için. Hilmiyenin telefonu öğleye doğru çaldı. Ateşi yükselmiş ve Paronox fitil yapmışlar. Tekrar çıkarsa hastaneye götürecektim. Sonra birden aklıma 1 önceki akşam dondurma yediğini hatıladım. Bademcikleri şişmiş yada boğazı ağrıyor olabilirdi. Kahvaltısını da fitil yapıldıktan sonra yiyebilmişti. Hemen izin alıp eve gittim. Hilmiye de İzlem Hn.dan randevu almış. Ateşi hastaneye giderken tekrar çıkmaya başlamıştı. Minik bedeni çok ısındığı için keyfi yoktu ve yorgun düşmüştü. Hastaneye varmak üzereyken uykuya dalıverdi.
İzlem Hn. muayene ederken çok ağladı. Özellikle sedyeye serilmiş mavi örtüyü görünce hafızası canlanıyor, iğne yediği anlar aklına geliyor olmalıydı. Bana sıkı sıkı sarılıp çıkmak istediğini söyleyip durdu. Boğazı ve kulakları temizdi. Kan ve idrar tahlili istedi. Ateşini düşürmek için şurup içmeye zorladık. Ne olduysa ondan sonra oldu. Midesi iyice bulandı. Ağlamaktan kıpkırmızı oldu teni. İstifra etmeye başlayınca İzlem Hn.a şaşkın ifadeyle bakmaya başladım. Ondan gelecek tavsiyeyi çaresizlik içinde bekledim. Bırakın istifra etsin, engel olmayın deyince öne doğru uzattım ki rahat kussun. Odanın heryeri, üstüm başım, Selin’in kıyafetleri sırılsıklam oldu. Temizlik görevlileri gelene kadar ortamı ağır bir koku kapladı. Bu arada Selin hala ağlamaya devam ediyordu. Sakinleşmesi için odadan çıkardım. Oyun alanına götürüp üstünü çıkardım. Zaten yüksek olan ateşi ağlayınca iyice arttı. Bir süre üstüne birşey giydirmedik. Bezi ile bıraktık. Sakinleşince üstünü giydirdik. Temizlik bitince zor kısmı başladı. Sırada kan ve idrar vermek gerekiyordu. Beni kan tuttuğu aklıma geldi ve Selin kucağımdaydı. Şengül’e verdim ama ağlamasına dayanamayınca odaya tekrar girdim. Kan tutmasının zamanı değildi. Selin’ini yatırdım ellerini tuttum. O arada idrar için poşet yapıştırdılar. Elinin üstünden kan aldıkları yer sürekli kanıyordu. Bezi bir an için kaldırıp kontrol etmek istedim ama durmamıştı. Kan yerlere damladı yine kirlendi. Hastane Selin’in çığlıkları ile inledi resmen. Herkes yazık der gibi bakışlarla bize bakıyordu. Bir süre daha eline tampon uygulayınca kan durdu.
Taklil sonuçlarını hastanenin kafeteryasında bekledik. O arada Selin’in ağlaması durmuştu ama hala hıçkırıyordu. Yarım saat sonra tekrar doktorun yanına gittik. Kan tahlilinde bariz birşey görünmedi. idrar ise yapamadı. Poşeti çıkarırken yine ağladı. Doktorumuz bunun viral bir enfeksiyon olabileceğini ve ateşin 3 gün sürebileceğini söyledi. Reçeteye İbufen şurup, Paronox fitil ve antibiyotik yazdı. ilaçları alıp eve giderken, yorgun bedeni dayanamadı ve uykuya hemen daldı. Eve gelince kucağıma alıp yatırdım uykusuna devam etti. Akşama kadar ateşi normal seyretti. Akşam Hilmiyeyi almak için tren istasyonuna gittim. Biz eve gelene kadar tekrar yükselmiş ve fitil yapmışlar. Yapılan fitil de bağırsaklarında ishale neden olmuş, karnının ağrıdığını söylüyordu. Tekrar ishalli bir kaka yapıp rahatladı. Hilmiyeye benim canımı bugün çok yaktılar dercesine sarılıp durdu. Dışarı çıkmak istiyordu. Bir süre annesiyle dışarı çıktılar ve sakinleşti. Eve geldikten sonra uykuya daldı. Karnı aç olduğu için 3 defa süt ısıttım ama çok kızdı ve içmedi. Suyu dahi zorla içirdik. Telefonlarımızın alarmını 2 saat arayla kurdu. Yatmadan önce yine ateş yükselmeye başlayınca bezleri ıslatıp kolları, bacakları ve başına doyduk. Biraz düştü. Gece de sık sık kontrol ettik. Bir ben bir Hilmiye kalkıp sürekli kontrol ettik. 3 gibi tekrar ateş yükselince fitil yaptık. Son yediği fitil de o oldu. Bugün öğleye kadar hala çok şükür ateş çıkmadı. Umarım artık içindeki savaş bitmiştir ve kızım kazanmıştır.
Geçen yıl da bu zamanlar yine aynı şekilde ateşlenmişti. Tam tatil öncesiydi. O yüzden gidememiş uçak biletlerini ve tüm rezervasyonları ertelemiştik. Bu hafta sonu da Erikli’ye gitmeyi düşünüyorduk ama şimdiden planları iptal ettik. Onun sağlığı çok daha önemli. O hasta ve halsiz olduğu zaman bizim de neşemiz kaçıyor.